Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 27.10.2025 16:00

ÜÇ MAHALLE

Facebook Twitter Linked-in

KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

 Biraz dışa kapalı, zengin kültürleri, dilleri ve folkloru olan. Biraz daha dışa açılsalar inanıyorum ki ruhumuzda derin izler bırakacaklar. Kendilerine özgü hikayeleri, masaları ve töreleri var.

Bu üç mahalle kentimin güneybatı yakasında, verimsiz topraklar üzerine kurulmuş. Bu sebeple erkekler daha çok iş için Trabzon'a, Akçaabat'a veya uzaklara gitmiş. Yalnız gidenler toprağını satarak gitmemiş, kökü o mahallede ve o kültürdedir. Okumayı çok severler. Birçok okumuş yazmış ve bürokratı vardır değişik illerde, Ankara'da, İstanbul'da... 

Yıllarca bilirim eskiden köy olan bu üç mahallenin ismini. Gizemli şeyler anlatılmıştır bizlere. Sonradan yakından tanıdım bu insanları, bazıları öğrencim oldu, baktım hepsi ayrı ayrı bir pırlanta. Onların o masum duruşları ruhumda yara bıraktı. Baktım yıllarca yalanın en büyüklerini bu mahalle kültürü için söylediler. Her söylenen olumsuz söz içinden yaraladı burada yaşayan, o gelenekten gelen insanları. Yakınmadılar, ses çıkarmadılar, o kültür ile yaşadılar. Sevgi hep var olmuştu içlerinde. Gurur göstermediler, sadece sevgiyi yaşatmak istediler ve yaşattılar da. 

Yıllarca bu kültürü kapalı tuttu bizlere; bazı olumsuz kara kara ve gizli gözler.  O üç mahallede yaşayan yöneticiler ve ileri gelenler de bu kültürü "zata mahsus" tutarak çevreye yaymadılar. Kim bilir belki de çekindiler. Halbuki onların da ruhunu yoğuran, biçimlendiren İslam'dı, Kuran'dı. Onlar da hiçbir zaman İslam'dan ayrı bir kültür ve ahlak düşünmediler. Hz. Muhammed'i de Hz. Ali'yi de çok çok sevdiler.  Sözü, "saz "ile anlatmak istediler. Zihinleri bulandırmadılar, saf ruhlara kir akmasın, yalan girmesin istediler. Daha açık, daha Türkçe söylemek istediler.

Evlerine gidersen, özel yerleri vardır misafirleri için, "oda” denir bu yerlere. Duvarlara paralel minderler döşenmiştir. Arkalarında halı kaplamalı yastıklar vardır. Karşı duvarda bir Türk Bayrağı, Hz.Ali'nin ve Atatürk'ün resmi asılıdır. Bir de kılıç vardır ya da fotoğrafı. Hz. Ali'nin kılıcı. Sapı kemik, gövdesi saf iki başlı köşeli çelik. Gelen misafir en başa oturtulur, büyüklere hürmet edilir. Gelen misafir ayağa kalkarak karşılanır, gençler kapıya yakın yerde otururlar. Konuşanı sükûnetle dinlerler. Saz çalıp, sohbet edilirken, sobanın üzerinde çay fokurdar. 

Peki bu üç mahallede kimler yaşar? Ben de bugün bu kapıyı azıcık aralayıp, içeri girmek istedim. Araştırdım baktım, burada yaşayanlara "Çepni" diyorlar. Peki kim bu Çepniler?

Anadolu'nun Türkleşmesinde aktif rol oynamışlar Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu’ya gelip dağılmışlar. Anadolu’nun dinî hayatı üzerinde de etkin rol oynamışlar. Güvenç Abdal'ın adına Gümüşhane'nin Kürtün İlçesi Taşlıca Köyü’nde bir ocak kurmuşlar. Daha sonra Trabzon’un batı ve güneyindeki Çepni Dağlarına dağılmış ve yerleşmişler.

Çepniler, Oğuzların Üçok koluna bağlı boylardan biridir. Karadeniz'in Türkleşmesinde etkin rol oynamışlardır.  

Şimdi, merak edeniniz olmuştur bu üç mahallenin ismi nedir? 

Hemen yazayım: Karpınar, Eskiköy ve Sarıca.

Tavsiye ederim gidin bu mahalleleri gezin, o kültürü keşfedin. Mersin'in Kalecik Mahallesi'ne de "Çepnilik" denilir. Bu insanlar özbeöz Türk’tür. Türkün geleneklerini hâlâ yaşar ve sürdürürler. Karadeniz’de bu bir kültürel bir zenginliktir. Sinoptan başlar Batum’a kadar yayılır. Fatih Sultan Mehmet bu Cepnilere güvenmiş ve toprak vermiş, bu toprakları koruyun demiştir. En örneklerindendir Topal Osman ve İpsiz Recep.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —