Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 08.09.2023 11:53

SEVGİ, SAYI VE GÜVEN: İNSANIN TEMEL TAŞI

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 

 

Çocuklarımıza doğduğu andan itibaren 5 yıl boyunca sevgiyi, saygıyı, güveni, merhameti, önemi ve değerli olmayı öğretmeliyiz. Bir çocuk öncelikli olarak SEVGİ–SAYGI–GÜVEN depolarını dolduran bir anne ve babaya sahipse işte o zaman toplumun örnek alabileceği bir birey olmaya adaydır.  

Milyonlarca insan gibi dünyaya gelmemize rağmen, her birimiz biraz olsun özel ve sevilmeye layık olduğumuzu görmek ve hissetmek isteriz. Bu sevgi düşkünlüğü, hassaslık ya da şımarıklık değildir. Doğal bir ihtiyaç olan sevgi, içimizdeki en büyük ve önemli depolardan biridir. Çocuk ailesinden aldığı sevgiyle, sevgiye değer olduğunu hisseder. Bir çocuk koşulsuz sevildiği zaman sevgi depoları dolar. Yetişkinler tarafından sevilen çocuk, “beni seviyorlar öyleyse ben sevilmeye layık birisiyim” düşüncesiyle kendisini sever.

Dünyaya gözlerimizi açtığımız zaman annemize bağımlı olsak da ilerleyen zamanlarda gelişimimiz hep birey olarak yol alırız. Her zaman birey olmaya çalışırız yani kendimiz olmaya. İnsan yapamadığı ama başarabileceği kadar zor olan görevleri üstüne alarak gelişir. Yürümeyi bilmeyen çocuk, kendini yürümeye zorlar ve başarır. Biraz daha büyüyen çocuk kreşe veya anaokuluna gider ve topluma karışır. Her aşama bir zorluktur ve daha sonra “ben başarabiliyorum, benim buna gücüm yetiyor” inancı oluşur. Saygı deposu da tam olarak burada devreye giriyor. Çocuklarımızın saygı depolarını kalıcı bir şekilde doldurmak için, onların bir birey olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Kendini birey olarak anlatmak isteyen çocuklarımıza set çekmeyelim ve onların birey olma çabalarını birer asilik olarak adlandırmayalım. 

Bizim yetiştiriliş tarzımıza göre, birey olmak çabasında olan çocuğumuzun bizden farklı düşünmesi ve bunu bize aktarması saygısızlık olarak algılanmakta.

Okuduğum bir kitaptan, aklımda kaldığı kadarıyla aktarayım: “Sizin diye bildiğiniz çocuklarınız gerçekte sizin değildirler. Onlar kendilerini özleyen hayatın kızları ve oğullarıdır.”

Karşılarına çıkan sorunlar karşısında, çözüm beceresinin olduğuna dair inanç ve cesaret vermek, çocuklarımızın saygı depolarını dolduran esas unsurlardır.

Çocuklar gerekli bakım ve ilgiyi göremezlerse, pek azı hayatta kalabilir. Bu bakım ve ilgi çocuğa düzenli ve koşulsuz verilmelidir ki güven depolarını doldurabilelim.

Diyelim ki, çocuğumuzu bazen seviyoruz bazen sevmiyoruz, bu durumda verdiğimiz sevgi hem sevgi deposunu doldurmaz hem de güven deposuna zarar verir. Çünkü güvenin en temelinde gelecekte de aynı iyi şeyi görebilmeye olan inanç yatar.

Güven deposu dolmayan insanlar gelecekte öyle bir ihtimal olmamasına rağmen terk edileceklerini, aldatılacaklarını ve hayatta başına gelen hiçbir zorlukla başa çıkamayacaklarını düşünürler.

Çocuklarımızın depolarını çok güzel bir şekilde dolduralım ki, topluma sevgi, saygı ve güven kazandıralım.

Sevgi ve sağlıkla kalın.

 

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —