Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 21.07.2020 11:11

HUZURA KURŞUN SIKILDI

Facebook Twitter Linked-in

 

HUZURA KURŞUN SIKILDI

Zaman akıp gidiyor. Han aynı, yolcular değişiyor. Değişen bir başka şey daha var. Huzur arayanlar ve huzura kurşun sıkanlar.

Zaman çizgisini, doğru, eğri çizenler de var, kesik kesik çizenler de... Elimizdeki değerleri çok hoyratça harcamışız. Değerlerin farkında olmadan üzerlerine çizip, yerlerine ithal değerleri tat diye, huzur diye koymuşuz. Hiç aklımıza yara bandının ruha iyi gelmediği düşüncesi gelmemiş. Eskiden olmayanı bilerek, severek de huzurlu olmayı bilmişiz. Belki yoksul gelmişiz ve dünyadan kuru gitmişiz de içimizde yine de huzuru büyütmüşüz. Sevmişiz, sevilmişiz, asla sevginin arasına ayraç koymamışız. Hem insana güvenmişiz, hem de yaşadığımız coğrafyaya. .. Her insanın başı papatya koksun, yüzünde gül açsın istemişiz. Tuttuğumuz bir takımın formasına sahipsek çok mutlu olmuşuz. Şampiyon olmasak da...

Ama bizler bugünü pek anlayamamışız. Huzur yaşadığımız kentlere küsmüş. Hiç bir insan, bir başka insanın gülüşüne gülüş katma derdine düşmemiş. Kimsenin kara saçına bir tel toka takmamış. Sevgi sadece şarkı bitene kadarmış. Hiçbir şey kendinden başka değerli olmamış. Bir parça huzur için kimse emek harcamamış. Hatta artık lisede öğrenciler hatıra defteri bile tutmuyorlarmış

. Hiç kimse bir başkasının her şeyi olmamış. Huzur zaman aşımına uğramış. Huzursuzluk, kötü bir şey, kimse farkında değil. Hep kurşun sıkanlar, kötüler kazanmış gibi. Hep bencillik, hep geçmiş değerleri unutmalar. Şimdi iki yabancı kuşak. Hayat, huzursuz yeni başlangıçlara gebe.

Sosyal ağlar, facebooklar, twitterler. Asosyal tipler. İkiyüzlü insanlar. Kısa yoldan para kazanma, şöhret olma yarışı. Bayramların rengi soluk. Tv kanalları, yalan ve kirli. Sahte sevgiler ve duygular. Her şey sanal. Karadeniz’de vazolarda plastik çiçekler. Şairler bile sevgiyi unutmuş şiirlerde. İyilikler antikaya dönüşmüş. Huzura yürüyüş nereden başlayacak belli değil.

Dünyaya atılacak sevgi bombasını kim yapacak ve dünyaya atacak?.. Huzur bebek yüzlü katile dönüşmüş benim kentimde. Sokaklarda yıllarca özgür dolaşıyor. Huzur ve sevgi, bu şehirde geçmiş günleri özlüyor.

Huzur emektar, paylaşmaktır, güvendir. Oysa son yıllarda huzura kurşun sıkılıyor.

Ben bu yazıyı yirmi günden beri bulunduğum doğanın içinden yazıyorum. Uzaktan da olsa güzel kentimde aldığım bir intihar, bir de vurgun haberleri beni üzüyor. Oysa ben doğaya bakıyorum, doğa bana hayatın ve ruhun ruhlarını çözmede yardımcı oluyor. Dünyayı yozlaştırmayın, doğaya kulak verin, yüreğinize doğaya açın diyor. İnsanlar, aç gözlü, insanların toprak altında ve üstündeki zenginlikleri, yağmalamasına, çalmalarına anlam veremiyor talan edilen doğa. Kentlerde huzura kurşun sıkılırken, görevliler filim seyredip, mısır çıtlatmalarına anlam veremiyor doğa... Kentlerde korku ve pis kokular büyüyor. Güzellikler yavaş yavaş eriyor. Umutsuz muyuz? Hayır. Umut hep var. Birçok gönül huzur arıyor. Huzura açılan kapıları aralıyor.

Bir Kızılderili sözüdür. Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların, ezelden beri bildiği kâinatın dengelerini erkekler de bilmeye başladıklarında, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır. Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcıdan ödünç aldınız. Bilgi mazi, hikmet istikbaldir. Huzura her yerde ihtiyaç var.

İnsani değerlerle dolu yaşam alanları kurun. İnsana ve doğaya saygı duyun, sevgiyi büyütün, huzuru bozdurmayın, huzura kurşun sıktırmayın. Huzurlu kentler için kendinizi görevli bilin. Hepinize huzurlu ve iyi haftalar.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —