GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM
Huzur KORKMAZ TOPAL
Yaşam Koçu
huzur06peri@gmail.com
Ne çok üzüldük ne çok sevindik. Ne çok kaybettik ne çok bulduk. Ne çok özledik ne çok kavuştuk. Ne çok küstük ne çok barıştık. Ne çok pişman olduk ne çok iyi ki dedik. Ne çok hayal kırıklığı yaşadık ne çok başarı elde ettik.
Yıl sonları beni hep düşündürmüştür. Genç kızlık dönemlerimde her Aralık ayında, yıl başında aldığım defterimi önüme koyar ve 30 gün boyunca bir yıl içerisinde neler yazdığımı tek tek okur ve yeni aldığım defterime notlar geçerdim. Her gelen yeni 365 gün beni heyecanlandırır ve bu yıl yapacağım, alacağım, vereceğim, gideceğim gibi notlar aldığım yeni defterime gözüm gibi bakardım. Kırtasiye malzemelerini oldum olasıya çok sever ve stokçuluk denecek kadar çok biriktirirdim. Hele takvimli ajandaları her yıl “bu yıl mutlaka kullanacağım, her yıl alıyorum ve rafta zamanı geçiyor” diyerek alır , o yılın sonunda da “yine bir kaç tarih hariç kullanmamışım” diyerek yenisini aramaya başlardım. Artık bu israf dolu huyumu bıraktım diyebilirim.
Ajanda dendiği zaman hep burnumun direği sızlıyor. Hayır, kullanamadığım ajandalar için değil... En küçük abimi o kırk üç yaşındayken kaybettim. Benim dert ortağım, sinir olduğum huylarıyla yaşanmışlıklarımın en anlamlı kişisiydi. Onunla geçirdiğim her günüme binlerce kez şükrediyor ve keşke yine yanımda olsaydı da birlikte yeni yılın sabahında ajandalarımıza doğum günü tarihlerini doldursaydık. Özlemim buna.
Abim her yeni yıl sabahı yeni ajandasını eline alır ve bir yıl önce aldığı eski ajandasının yapraklarını çevirerek doldurmaya başlardı. Aileden olsun olmasın, yeni tanıdığı veya eski dostları hatta ve hatta hiç aramadığı ve görüşmediği ama doğum tarihini bildiği herkesin notunu alırdı yeni ajandasına. Herkesi kendi tarihin geldiğinde mutlaka arar, sorar, yeni yaşını kutlardı. Hatta ve hatta yakınlarımızın doğum günü gelmeden bizlere hatırlatma yaparak doğum günü kutlama programına dahil olurdu. O ajandalardan birini hâlâ saklarım.
Bizim evimizde yeni yıl, bayramlar, arife günleri ve doğum günlerimizin ayrı bir değeri vardı. Bu özel günler mutlaka ve mutlaka kutlanırdı. Evimizde yeni yılı kutlamak için bir dizi faaliyet olurdu. Kişisel ve ailecek yapılacak kutlamalar için planlar yapılır, davetli ve hediye listeleri oluşturulurdu. Şimdi de çekirdek ailemle aynı geleneği sürdürüyoruz.
Aralık ayı benim için bir yıllık bilanço çıkarma ayı olduğu kadar, yeni düzenimi kurduğum, hedeflerimi ve hedeflerime ulaşmak için nasıl bir başlangıç yapmam gerektiğini düşünüp planladığım bir aydır. Geçmiş yıllarda yaptığım hatalarda, kırıldığım veya kırdığım kişilerde, yapamadığım heveslerimde ve yaşayamadığım anlarımda takılıp kalırdım. Eski yılda yapamadıklarımı yeni yıl ajandama yazar, bu yıl mutlaka yapacağım diyerek eski defterimden yeni defterime aktarırdım. Ama maalesef kendimi değiştirmediğim için yine ve yeniden o yazdıklarımı yapamazdım.
Son yıllarda daha bilinçli, daha gerçekçi ve daha yapılabilir, bana uygun hedefler belirliyorum. Ne kadar değişebilirim ne kadar özverili olabilirim ve ne kadar çaba sarf edebilirimi çok daha iyi düşünerek hedef belirliyor, notlarımı o doğrultuda defterime yazıyorum.
Sevgiye daha çok önem veriyor, sevdiklerimle vakit geçirmek için vakit yaratıyorum. Kitap okumayı ihmal etmeyip, öğrendiklerimi yaymaya gayret gösteriyorum. Hedefime ulaşmak için her türlü çaba ve gayreti gösteriyorum. En önemlisi de kendimi tanıyıp bu tanıdığım ‘ben’e göre hareket ediyorum.
Kırmıyorum, kırılana kadar.
Seviyorum, sevilmediğimi görene kadar.
İlgileniyorum, ilgimi hak etmeyene kadar.
Saygı gösteriyorum, saygımı yitirene kadar.
Güveniyorum, güvenime layık olmayana kadar.
Nazik davranıyorum, nezaketimi anlamayana kadar.
Ve her şeyden önemlisi verici oluyorum, verdiklerimin değerini anlamayana kadar.
Aralık ayının son haftalarındayız, sevginizin ve geleceğinizin akışını çok düşünerek yönlendirin. Kendinizi tanıyın ve çevrenizdeki kişileri iyi bir şekilde gözlemleyin. Hem kendinize hem de çevrenizdekilere haksızlık etmeden, adaletli bir şekilde yaşam planları yapın.
Bir insana güzel şeyler hatırlatmak o insana verebileceğin en güzel ve anlamlı hediyedir.
Sizler için 2025 yılı notunu veriyorum.
“Hayatınıza gelişi güneş gibi içinizi aydınlatan ce ısıtan insanları davet edin. Görünüşü, sesi, hali ve tavrı, duruşu konuşmaları, enerjisi, varlığıyla, eylemleriyle ve hedefleriyle size iyi gelen, birbirinizin yaşam enerjisini yükselttiğiniz insanlarla vakit geçirin. Allah iyilerle karşılaştırsın.” ÂMİN.
Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.