Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 22.11.2024 09:26

VİCDAN

Ahlâkî kayıtsızlık, başkalarının sancılarını duymamak, kıvranışlarını görmemek için kulaklarımızı tıkadığımız, gözlerimizi sımsıkı kapattığımız ve ortalıkta dönen yalana hiç itiraz etmediğimiz zaman başlar.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

İnsanda kendini daima gösteren bir sorumluluk duygusu, onu başkalarına yardım etmeye ve böylece kendi yaradılış özüne sadık kalmaya zorlar. Merhamet ve sorumluluğun diğer tarafında ahlâkî kayıtsızlık vardır. Başkalarının acısını görmemek, görüp de bu acıya kayıtsız kalmak kalbin ölümü demektir. 

Duymazdan gelmek yalanı büyütür ve başımızı çevirdiğimizde ötekinin acısını görmemek bizi sarhoşluğa götürür. Sarhoşluksa aslından uzaklaşmaktır. 

O zaman çevremizde olup bitene kayıtsız kalmadığımızda vicdan sahibi oluruz.

Vicdan aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizden gelen ve ahlâklı davranmamıza sebep olan o sestir.

Beşer şaşar, önemli olan olup bitene kulaklarını tıkamadan, her geçen gün kendini yenileyerek ve başkalarının düşüncelerine saygı göstererek kişilik sahibi bir insan olabilmektir.

Çok gün gördüm, çok insan tanıdım, kimin neyi ne için ve kime gönderme yaptığını anlayacak kadar insan sarrafıyım. Bencillik bilirim ama aldığım terbiye ve ahlâk kuralları dahilinde bencillik yapmam, yapmaktan çekinirim. Önceliğim her zaman kendim değildir. Kendimi çok severim, hatalarımı görüp düzeltmek en hoşuma giden önceliğimdir. Bana hata gibi gelmeyen fakat çevremin uyarıları ile kendime ve yaptıklarıma tekrar tekrar bakarım ve araştırmacı ruhumla baktığım her ne ise en ince detayına kadar inceler, kararımı öyle veririm. Hatalıysam, kime ve neye karşı hata yaptıysam önce özür dilerim sonrasında da bu hatayı telafi yoluna giderim. Kişi kendinden bilir işi.  İşte tam da böyle olduğum için etrafımda hata yapıldığını gördüğümde dayanamaz serzenişe geçerim. 

Bazen başkaları “Boş ver, nasıl olsa senin dediklerini dikkate almayacak ve kendi bildiğini yapacak. Sen kendini üzdüğünle kalacaksın.” diyerek doğru bildiğimi söylememin hiçbir faydası olmadığını dile getirseler de benim vicdanım söylediğimde rahatlıyor. 

Yedi çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldim ve en büyük abimle aramda 20 yaş vardı. Hal böyle olunca da abi ve ablalarımın çocuklarıyla birlikte büyümüş oldum. Yeğenlerimin büyümelerine, okul ve evlilik seçimlerine yakından şahit oldum. Ben onlardan bir adım önde olan birisi olarak birçok seçimlerinde sorulmasa da fikrimi söylemekten hiç sakınmadım. Bana “söylüyorsun da ne oluyor” diyenlere, “bu bir vicdan meselesi” diyorum.

Ne demiştik vicdan için? Aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizden gelen ve ahlâklı davranmamıza sebep olan o sestir.

Vicdanınızla baş başa ve sevgi, saygı, nezaketle kalın.