Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 05.07.2024 13:36

TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ

Salı günü Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’nin organlarından biri olan Kadın Meclisi’nin genel kurul toplantısına katıldım. Mensubu bulunduğum Karadeniz Yazarlar Birliği’ni temsilen üye olarak yer aldığım Kadın Meclisi’nde genel kurula hitaben bir de konuşma yaptım.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 

Bu konuşmanın metnini sizinle de paylaşmak istiyorum. 1968 yılında Ankara’da doğduğumu, Akçaabat Belediyesi’nden emekli olduğumu ve Karadeniz Yazarlar Birliği’ni temsilen mecliste yer aldığımı belirttikten sonra gazeteci, köşe yazarı, yaşam koçu, aile ve ilişki danışmanı gibi meslekleri yürütmekle birlikte her şeyden önce bir eş ve anne olduğuma vurgu yaparak bir kadın olarak bu mecliste yer almaktan büyük bir onur ve gurur duyduğumu da ifade ettim.

Konuşmamda şunları vurguladım:

Kent Meclislerinin en önemli vazifelerinden biri, kentte yaşayan insanları bilinçlendirmek, güzel davranışlarını ödüllendirmek, hatalı davranışlarını göstermek olmalı. Yani önceliğimiz insan olmalı. Neden mi İNSAN? Çünkü kentte yaşayan İNSAN, toplumu oluşturan İNSAN, kenti güzelleştiren İNSAN, ailenin temelini atan yine İNSAN.

Sizler devasa güzel hizmetler vermeye, yapmaya çalışın, ancak o hizmetleri görecek olan bir toplum yoksa yaptığınız her şey maalesef ki bir hiç olacak.

Hizmetler kimin tarafından ve kimler için yapıldıysa her iki tarafı da mutlu etmeli. Şayet gerçekleştirdiğiniz hizmetler karşı tarafa ulaşmıyorsa yapılan hizmetin bir anlamı yok demektir. Yapılan hizmetlerin anlamlı hale gelmesi için kent halkının eğitim düzeyinin ve görgüsünün geliştirilerek bilinçli olmaları sağlanmalıdır. Bu da belediyelerin görevleri dahilindedir.

Önceliğimiz kentte yaşayan halkı bilinçlendirerek, haklarını ve sorumluluklarını göstermek olmalıdır. Bizler maalesef ki nerede ne yapmamız gerektiğini tam olarak bilemeyen ve her ortamı kendi lehimize çevirmeyi çok iyi becerebilen insanlar haline geldik. 

Sizlere bazı örnekler vermek istiyorum; 

Bizler seyahat ettiğimiz toplu taşıma araçlarına nasıl binip inmemiz gerektiğini bilmediğimiz gibi, bu toplu seyahatimizdeki haklarımızdan da haberdar değiliz. Örneklendirecek olursak, minibüslerde ayakta seyahat etmek yasak olduğu halde ayakta seyahate zorlanıyor olmamız ve bu suçu işlememiz gibi…

İkinci örneğim ise kamu çalışanları hakkında. Ben Türküm, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım fakat resmi dairelerde hiç de layık olmadığım bir şekilde muamele görmekteyim. Resmi dairelere girdiğimde kendi evimde gibi hissetmek istiyorum ve en iyi şekilde ağırlanmak istiyorum. Sakın yanlış anlamayın. İstediğim muamele “Oooo Huzur Hanım! Nasılsınız, iyi misiniz, ne içersiniz?” şeklinde bir ağırlanma değil. Resmi dairelere giren her vatandaşın güler yüzlü bir şekilde karşılanmasını ve işlemini anlattığında en kısa sürede işlemini bitirebilmesi için yardım edilmesi yeterli. Tabi ki işlem yapacak olan vatandaşın da resmi kuruma başvurmadan önce yapacağı işlem hakkında bilgilenerek ve gerekli evrakları hazırlayarak kuruma gitmesi de çok önemli.

Akçaabat Ortamahalle de turistlere yönelik bir tanıtım ve satış dükkanım var. Turizme açılan bu mahalle sakinlerinin turizmden ve turistik bölgenin ne demek olduğundan haberdar edilmesi de bir kamu görevidir.

Sevgi, saygı ve nezaketin ne olduğu konusunda birçok eksiğimiz var. Toplumsal kurallar ve toplum içerisinde nasıl yaşamamız gerekli bunları bilmiyoruz. İşte kentlerde yaşamı hem kolaylaştırmak hem de konforu arttırmak için önceliğimizin kent halkının toplumsal kuralları ve haklarını öğrenmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum.

2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı’nda Akçaabat Milli Eğitim Müdürlüğü’yle el ele vererek lise öğrencilerine ve Halk Eğitimi Merkezi kursiyerleriyle bir dizi söyleşi yaptım. Bu söyleşiler bana bu konuda ne kadar haklı olduğumu gösterdi.

Kısacası topluma, kent düzeninin ne demek olduğunu, kentlerde yaşamanın kurallara ve kaidelere bağlı olduğunu, kamu malının ne olduğunu ve kamusal alanlarda yaşamanın kurallar dahilinde mümkün olduğunu göstererek öğretmeliyiz. Bu çalışmalar için bizzat gönüllü olduğumu bildirir saygılar sunarım.