Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 13.08.2024 15:45

SÖYLEME BİLMESİNLER BU İŞİN BİTTİĞİNİ

“Eylül'de gel” diyordu şarkıcı. Eylül'de gelecek çocukları artık birileri “sen şuraya”, “sen buraya” diye uzaktan yönlendirecek.


KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

 

Çocuklar neden okula gider? Hem oynamaya hem de öğrenmeye demiyorum, eğitilmeye gidiyorlar. Öyleyse şöyle çıkalım tepelere, tepeden bakalım şu eğitime.

Okullar, okullar. Kimi cici, kimi sevimsiz... Kimisinin bahçesinde papatyalar, kiminin kapısında hâlâ yığın yığın torbalara dolmuş küller.

 Eylül'de ilk defa çaldık kapısını. Ama dur, sen çocuğunu okutan öğretmeni seçemezsin. Bunu ancak Ankara belirler. Tamircini, berberini, bakkalını, manavını, kasabını, arabanı, oturacağın evi, mahalleyi, şehri, köyü, kenti seçme hakkın var. Hatta seni yönetecek insanları, vekilleri de seçebilirsin. Ama tek evladına eğitim verecek öğretmeni seçemezsin. Manavdan aldığın sebzeyi seçersin, çocuğuna eğitim verecek öğretmeni seçemezsin.

 Neden? Meyvenin çürüğü, çarığı olur da öğretmenin başarılı başarısızı olamaz mı? Olur tabii. Bunu Ankara da kabul ediyor ki, Öğretmen Yasası çıkarmak için hazırlanıyor. Amaç başarısız öğretmenleri sınıflardan ayıklamak, başka görevlere çekmek. Veli mecbur mu, başarısız öğretmene öğrencisini eğitsin diye vermeye?

 Öğretmenler var, işini doğru yapan. Öğretmen var, mesleğine önem vermeyen, başka gelir getirici işlerle uğraşan. Araba alıp satan, ev alıp satan, pazarcılık yapan, dolmuşçuluk yapan, arıcılık yapan, hayvancılık yapan, tarımla uğraşan öğretmen yok mu? Hata bazı öğretmenler var, gece yarılarına kadar ücretli ders peşinde koşar. Sabahı hazırlıksız yorgun argın sınıfa girer. Bazı öğretmenler var dershanelerde kaçak çalışan. Bazı öğretmenler var, borsa oynayan, at yarışı oynayan, kumar masasından kalkmayan. Bunlar eğitimin gerçekleri.

Hangi çiftçi verimsiz toprağa fidan diker, darı eker? Öğretmen bir bahçıvan, öğrenci ileride çiçek açacak tohum. Veli ister ki çocuğu iyi öğretmen tarafından eğitilsin.

 Nedir efendim, okul müdürleri iyi öğretmenlere öğrenci veren velilerden okul derneğine veya (sayıları az da olsa) cebine para alıyormuş. Denetle. Hiçbir yerde böyle bir olay örtbas edilemez ve duyulur. Orada senin teşkilatın var. Eğitim müfettişlerin var. Üstelik bu yöneticileri sen atıyorsun. Sen seçiyorsun. Yoksa niyetin, bu pahalılıkta öğrenci bulmakta zorluk çeken özel Okullara velileri yönlendirmek mi? Böyle de olacak.

 Bir elinde kitap, bir elinde tebeşir ve kalem olan öğretmenlerin var ya onları alkışla. Bir okulda öğrenci verilmek istenmeyen öğretmenleri bul, sebebini araştır. Varsa eksiklikleri, ikaz et, bir daha kursa al ve yeniden yetiştir. Yok yapamıyorlarsa sınıftan al, aynı maaş ile eğitim içinde farklı görevler ver.

Bakın yıllar önce yaşadım bir olayı anlatayım. Gerçi o kadar çok olaylar yaşadım ki yazsam kitaplara sığmaz. Yaşadığım olayda geçen isimleri ve yerleri belirtmeyeceğim. O da yine öğretmenliğe duyduğum saygımdan.

 Bir gün telefon gelir bana bir köyün muhtarından: “Müdürüm, bizim okulun öğretmeni (o zamanlar tek öğretmenli okullar vardı) üç günden beri okulda yok. Öğrencileri beşinci sınıftaki bir öğrenciyi verdi ve kendi arılarını Erzurum-Bayburt arasında bir köye götürdü. Yağmur yağıyor, bahçede öğrenciler çamur içerisinde, yağmur altında oynuyor.”

Öğretmenin telefonunu sekretere soruyor ve öğretmeni arıyorum. Öğretmene hal ve hatır soruyorum. Hava durumunu soruyorum, “güneş var” diyor. Balcılık yaptığını bildiğimden bu yıl bal fiyatlarını soruyorum; “Müdürüm bal mı lazım?” diyor. “Hayır, merakımdan sordum” diyorum. Sonra nerede olduğunu soruyorum. “Okulda” diyor. Ben de “Öğretmenim senin okulun helikopter mi? Ne zaman Erzurum-Bayburt arasına kondu?” dedikten sonra telefonu kapatıyorum. Bir gün sonra müdürlüğe geliyor ve inanmazsınız ilk sorusu “Beni muhtar mı şikâyet etti?” oluyor. Şimdi böyle bir öğretmene veli neden öğrenci göndersin?

Kulak verin öğretmenin sessizliğine, velinin isteklerine. Ankara'daki yöneticilerinin çözeceği başka eğitim sorunları var. Bırakın veli istediği öğretmene öğrenci versin. Tek getireceğiniz kural sınıf öğrenci sayısı 24'ü geçmesin. Ayrıca okul yönetimlerini il ve ilçe yöneticileri iyi denetlesin. Bu yöneticilerin başında ‘sendikal kılıç’ sallanmasın.

Eğitim bazı okullarda; bazı sınıflarda içler acısı. Sanki bu kararın altında özel okulların ayak seslerini duyuyorum. Bu kararın yankıları ıslık gibi dolaştığı insanlara ve gerçekten görevini yapan eğitimcilere kulak verin. Bu karar; mutsuzluk ürpertileri ve acılar verdi öğrencisi okula yeni başlayacak velilere. Şu sokakta işsiz güçsüz, eğitimsiz dolaşan öğrenciler üzerinde bir araştırma yapın yoksa onlar da mı geçti başarısız bir öğretmenin elinden?

Yoksa o şarkıyı bir daha söyleriz bir daha: “Söyleme bilmesinler, bu eğitim aşkının bittiğini.”

Kaliteli öğrenci ziyan olmasın kalitesiz öğretmenin elinde. İhtiyacımız var, görevini doğru düzgün ve başarılı yapan öğretmenlere ve onların yetiştirdiği beyinlere. Kaliteli eğitim aydınlık demektir. Açtırır çiçekleri. Taze tomurcuklara can verecek öğretmenlere ihtiyaç var. Sen bırak öğrenci kayıtlarını, ülkede aydınlık günlerin çiçeklerini açtırmaya kafa yor. Ortam hazırla... Neden para ister veliden bir okul müdürü? Bu soruya kafa yor.

Ben bir iki eğitimci okur diye yazıyorum. Torunlarımız var. Çünkü kaliteli eğitime ve başarılı öğretmenlere saygı duyanlardanım. Bilirim okuyan, araştıran, çalışkan öğretmenlerle güzel olur masallar. Bilirim sağanak yağmurlar misali kesilmez eğitim için düşündükleri, yaptıkları.

Yanarım eğitim için taşıdığım ümitlerime. Acırım başarısız bir öğretmenin sınıfında solan güllerime.

Gök yüzü maviyse, sevecen, başarılı, gülen çocuk ruhundan alır rengini. Mavi vatan, mavi gök kubbe iyi yetişmiş bir çocuk değil mi? Eğitim meselesi milli güvenlik konusundan sayılmaz mı? İyi yetişmiş, bilge, çalışkan insandır mavi vatan.

Şimdi, torbadan çıkar gibi alınan bu karar çok çok üzecek öğrenci velilerini. Artık çok zor ekonomik şartlarda bıraktın; özel okullarla karşı karşıya öğrencilerini. Artık eğitimin kralı onlar oldular. Başlayacak sızlanmalar.

Bir velinin senden tek isteği var. Veli, artık seçsin öğrencisini eğitecek öğretmenini. Sen, seçilmeyen öğretmene kafa yor. Çalış, onları da kazan. İl teşkilatların, ilçe teşkilatların var. Güvenmiyorsan, yok sayıyorsan o başka. O zaman o teşkilatları da kapat, sen uzaktan kumanda et. Hiç değilse tasarruf yaparsın. Öyle ya işe yaramaz teşkilat olsa ne olur, olmasa ne olur?

Bir de şu yöneticilerini eğitim sendikalarının korkusundan arındır. İşin bu senin. Müdürü özgür bırak, kontrol et, denetle. Yanlış yapmışsa cezasını kes. Görevden al. Ama sakın mensup olduğu sendikasına bakma.

Hiç değilse bu kararında söyleme bu işin bittiğini…