KÖŞE BUCAK
Mehmet Salih KÖSE
Eğitim Uzmanı
Bir tarafta yeniden açacak güller, yeşerecek çimenler. Pırıl pırıl havası ile bizlere merhaba diyor bahar. Diğer yanda manevi havası, bolluğu, bereketi, renkli kültürü, manevi iklimi ile bize gülümseyen Ramazan. İki güzellik yan yana, bizim için kol kola. Bahar da Ramazan da hoş geldi. İkisinin de güzellikleri ısıtsın dünyamızı ve içimizi.
Baharda, Ramazan’da aklıma gelen daha çok çocukluğumdur. İkisinin de ismi farklı duygular taşır içimde. İkisi de insanların mutlu olmasını ister. Ramazan, gönüllere sevgi, şefkat, merhamet, fedakârlık, cömertlik, hayırseverlik, vicdanlarda doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, ruhunda namus, şeref ve haysiyet tohumlarını serper. Hasetten, kıskançlıktan, zulüm ve haksızlıktan, cimrilik ve bencillikten uzak durmamızı ister.
Ya bahar? Baharın da biz insanlara mesajı var. O da daha çok duygulara dokunur. Yüreklerde otağ kurar. Temiz duyguları sever. Dağlar, ovalar, bağlar, bostanlar bir düzene girer. Çiçek açar süslenir. Buğday tarlaları yeşerir. Bademler çiçek açar. Ümitler çiçek açar. Hayat bulur bütün canlar. Ayın doğuşu, yıldızların parlayışı, denizin sesi bahar ayında farklıdır. Sevgi, bir turna olur; yükselir kalbimizde.
Hasret tükenir gönlümüzde; yılda en çok sevilen günler artık bizimledir: Bahar ve Ramazan.
Ayları aşıp bize gelen Ramazan'ın, karları delen çiçeklerin manevi ve güzellik dünyasını bozmaya biz insanların hakkı var mı?
Bu güzel aylarda yine bitmiyorsa; senlik-benlik kavgaları, laf atmalar, pahalı ürün satmalar. Hele de o güzel çiçeklerin arasına "sigara izmariti atmak, tükürmek, çöp bırakmak" gibi çirkinlikler. Yetim malı yemek, başkasının malına konmak, gasp yapmak, alkole ve uyuşturucuya insanları çekmek, kadınlara karşı şiddet kullanmak, kendini beğenmek, haksızlık yapmak, siyasi kavgalara girmek, laf yetiştirmek, yalan yanlış bilgi vermek, kötü düşünmek, kötülemek gibi bir hakkımız yok.
Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Neden baharın ve Ramazan ayının bize sunduğu güzellikleri yaşatmayız, devam ettirmeyiz bu uzun ve ince yolda? Ne diyordu Aşık Veysel?
“Veysel sapma sağa sola / Sen Allah'tan birlik dile
İkilikten gelir bela / Dava insanlık davası.
Allah Bir'dir Peygamber hak / Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak / Söyleyim geldi sırası.”
Bahar ve Ramazan ayı insanları inceliğe, nezakete, sevgiye, birliğe, güzelliğe davet ediyor. Bir kötü ruhun, çirkin bir yüzün, haşin elin çiçekleri koparmaya maneviyatımızı bozmaya, çevreyi kirletmeye, insanları birbirine düşman etmeye hakkı yok.
Ramazan bir çiçek gibi açar Allah’a ve Peygamber’e inanların içinde. Bu aylarda insanımız daha güzel düşünmeli. Nerede ayrılık (ırk ayrımı, mezhep ayrımı, ikilik, kavga tohumu) varsa onları yok etmelidir. Ayrılık çıkarıp körükleyen; baharın da Ramazan'ın da yüz karasıdır. “Namert hep uyanık olur, mert uykuda olunca.”
Sorunlu ve gürültülü, çıkarcı dünyamızda bahara da Ramazan düşüncelerine de çok çok ihtiyacımız var. Ruhlar kirli, gönül sevgisiz olunca; dünyada hep devam edecektir kör döğüşü.
Ramazan, manevi duygunun, bahar, sevginin resmidir. Kirletmeye hakkımız yok.
Baharınız da Ramazan’ınız da güzel geçsin. Her iki güzel aya ve mevsime biraz da kalp gözüyle bakın. İnsanlara, dostlara yakın olun. Gönül okşayan cümleler kurun. Ufkunuz hep aydınlık olsun.
Bahar geldi; gülleri deste yapın, dosta sunun.
Ramazan geldi, bir yoksulu sevindirin, yetimin başını okşayın; iyi gelir. Bahar geldi, güller açsın Mevla’ya Mevla’ya.
Ramazan da bahar da güzeldir. Gül kokusu, bülbül sesi bir nevi zikirdir. Bu iki güzelliği yok saymaya hakkın, hakkımız yok. Bu ay ve mevsim; yıllarca öğrenemediğin hayatı, sana doğru anlatan ve çözendir.