KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

 Onu tanımıştım Hamam Çimeni’nde. Toptan daha hızlı koşardı. Futbol bu şehrin ruhuydu bir zamanlar. Belli tarlaları vardı. Oradan çıkardı futbolcular.

Aklıma düştü ortaokulun bahçesi. Yazı da ayrı güzel kışı da ayrı güzeldi. Yani her mevsim bilhassa öğleden sonra orada toplanır çocuklar gençler başlarlardı top oynamaya. Zaman zaman iddialı maçlar olurdu. Bilhassa yaz aylarında ve Ramazan günlerinde futbol turnuvaları düzenlenirdi burada. Duvarların üzerinde seyirciler, maçlar yapılırdı kıran kırana.

Hırstan mı olacak yoksa o zamanki topların ağırlığından mı ara sıra ya fırının camları kırılırdı ya da Bakkal Zikrullah Aga'nın. Okulun camları da kırılmadı değil. Hatta bu sebeple çocuklara bu bahçede top oynamak bile yasaklanmıştı. Harun Kaptan'ın balkonda patates soyan eşinin kaç defa tenceresini devirmedi ki toplar. Bilhassa da top vurunca yeni döktüğü biriketleri dağılan Harun Amca kızar, ara sıra topu alır saklardı.

Ara sıra da top kaçardı yola; kamyonların lastikleri arasında patlar veya sıkışır kamyonla giderdi. Bir gün kamyonun arka tekerleği arasına sıkışan topu taksi tutup Çarşıbaşı'ndan almıştı rahmetli Muhittin Ağan. Akçaabat minibüsleri topu patlamamak için veya camlarına top vurmasın diye direksiyonu sağa sola kırar öyle kaçarlardı toplardan. Sonrada topu atan çocuklara kızarlardı.

Düşündüm kimler geldi kimler geçti buradan. Bilmiyorum şimdi ayak izleri hala durur mu o yerde?

Aklıma gelen isimler: Okay, Langırt Mehmet, Temel, Ömer, Fikret  Kazancı, Toti Aydın, Yelve Kenan, İspirli Hasan, Hanefi, Ali Kenan Aktuğ, Muhittin, Manadın Ahmet, Vecdi, Osman Şeşen, Ahmet  Armutçu, Lemi Çelik, Ali Kemal Çelik, Hamdi, Zekai, Osman Şeşen, Veysel Kavcı, Ahmet Salih, Alişuk, Hüseyin Kabur, Kenan, Hacı Salih Şentürk, Çalımcı Hasan, Eczacı Kadir (kalecilik yapardı ya da hakem olurdu.), Ömer Tayyar, Necati Özlü ,Lütfü Kuruçelik, Sarı İsmet, İlyas Şal, İlyas Atasoy, Zafer Acuner, Muhittin Ağan, Kemal Öztürk, Küçük Kemal Öztürk, Mithat, Cengiz, Orhan ve kardeşi, Tosun ailesi. Belki de bu turnuvaları tertip eden onlardı. Sinan, Reşit Sivrikaya, Kemal Sivrikaya, Nizam Dilaver, Ali Zafer Özdemir, Osman Tok, Şeker Ustanın Mehmet, İbrahim Kazancı, Osmilli, Şenol Kürkçü... Daha çok isim. Hatırıma gelenler bunlar.

Bizim tek oyun yerimizde. Önce topu olan bir insan bulacaksın yedişer kişiden oluşan iki takım kuracaksın. Mesela Goskor Mehmet'in topu vardı. Aklıma geldi şimdi supaplı kırmızı bir top. Gider Sheel’den ister alırdık. Topları da şimdiki belediye binası olan yerdeki Shell’de şişirir sektire sektire okul bahçesine giderdik. Goskor iyi golcüydü. Kardesleri de. Tunç, Levent, Okan Sevim, Emin Kandaz, Kemal Sivrikaya, Kaptan, Celil, Cıngılli İsmail, Cin Ahmet, Kaleci Ekrem. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Top oynamak için sadece burası değil Harmancık, Gazhane, Ayliya, Çamlık da vardı. Çamlığın müdavimleri vardı. Dr. Abdullah Sivrikaya, Selahattin, Faik, Cenap, Zeki gibi... Hem av yaparlar hem de top oynarlardı.

Bugünlük bu kadar yeter. Ölenlere Allah'tan rahmet dilerim.

Bir Yaşar Mumcu resmi bakın nerelere taşıdı bizi. Yaşar Mumcu bir yaz günü Hamam Çimeninde bana da bir gol atmıştı. Onu da hiç unutmam. Topu havada görmedim, seyircinin gol sesi ile gol yediğimi anladım. Güzel insanlardı. Uzun ömür yaşayanlara.