Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 04.06.2024 12:19

İNGİLİZCE BİLEN BERİ BAKSIN

Geçtiğimiz hafta Akçaabat’ta, sahilde, balıkhane yanında haber için gözlem yaparken iki hanımefendinin bana doğru yaklaştığını gördüm.


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

 

Hallerinden yabancı oldukları belliydi. Kadınlardan biri bana “Could you help us” (Lütfen bize yardımcı olur musunuz?) dedi. Zaten benim İngilizce seviyem giriş gelişme sonuç oraya kadardı.

Kadınlar benden İngilizce yardım istiyor ben onlara Boşnakça cevap vermeye çalışıyorum. Zira bildiğim tek yabancı dil Boşnakça. O da burada ne kadar faydalı olur Allah bilir…. Okulda öğrendiğimiz İngilizce hak getire…

Neyse ki gavur icadı olan Google Çeviri imdadımıza yetişti.

Bana turizm ofisinin yerini sordular. Ben de onlara maalesef böyle bir ofisimizin olmadığını söylemek mecburiyetinde kaldım.

Yardım talep etmelerinin nedeni ise iki gün önce pasaportlarını kaybetmişler, bulmaya çalışıyorlar.

Aklıma Zabıta Müdürü’nü aramak geldi. Erdal Ertem Bey’i aradım. İlk sorduğum İngilizce bilen bir personelin olup olmadığı idi. Yanıt “maalesef” oldu. Peki bu kadınları yönlendireceğim bir turizm ofisi var mı? El cevap: “Şimdilik o da yok.”

Kültür ve turizm şehri Akçaabat’ta İngilizce bilen personel yok. Olacak iş mi? Evet, olacak iş. Zira burası Türkiye.

Neyse kadınları alıp belediyenin merkez binasına getirdim. Orada biraz ağırlattıktan sonra Erdal Bey’le tekrar iletişim kurduk ve pasaportların sorumlu bir yurttaş tarafından teslim edildiği bilgisini aldık.

Turistler de teşekkürlerini ifade ederek ayrıldılar

Şöyle durup kaldım ama.

Koskoca Akçaabat Belediyesi’nde İngilizce bilen kimse yok. Kimse yok derken elbette vardır lakin bu işlerin başında olacak, turizm ofisi açılıp bu ve benzeri sorunları karşılayacak ve ilgilenecek kimse yok.

Elbette bu eleştirilerim sadece zabıtaya değil. Bunca işlerin içinde Akçaabat’ın bu sorununu halletmeyen Kültür Müdürümüz Sayın Turhan Bektaşoğlu’na.

Biz zaman zaman bir araya gelip tartışıyoruz. Elbette Akçaabat’ın Karadeniz Bölgesi’ndeki diğer ilçelerden farkını ortaya koymuş, işini çok ciddiye alıp yapamaya gayret gösteren bir Müdürümüz. Lakin bu işte sınıfta kaldı. Ağırlığını ortaya koyacak ve inatla bu şehre bir turizm ofisiyle yabancı dil bilen personeller kazandıracaktı. Yapmadı. Yapamadı... Biz de tarihe notumuzu düşelim.

Enteresan biçimde dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama kadın zabıta personeli de yok. Sokaklarda denetim yapacak, gerektiğini arama yapacak ya da bir tür sadece kadınları ilgilendiren yerler var; örneğin kuaförler gibi... Buralarda denetimi ne şekilde yapılıyor, merak ediyorum. Ama bu ilçemiz için çok büyük bir eksik.

Aynı zamanda sosyolog olan Zabıta Müdürümüz Erdal Ertem’de bu konuda sınıfta kaldı. Umarım sonrasında yazımızın bir etkisi olacaktır.

Sahilimiz yenilendi. Orada bu ve benzeri işleri yürütecek bir nokta olmalı. Burada İngilizce bilen yetişmiş personeller olmalı. Nüfus ve turist sayısı artıkça bu ihtiyaç çokça meydana gelecek. 

Ayrıca sahil parkımız çok güzel oldu. Fakat her zamanki gibi batı tarafı hâlâ karanlık içinde. Orada da aynı mevcut parka olduğu gibi bir yenileme yapılabilir. Buradaki denetiminler 24 saat yapılmalıdır.

Elektrikli araçlarla sahil bandı sürekli güvenlikçilerle denetim altında tutulmalıdır. Temizliği ve şehir mobilyalarını korumak bundan geçiyor maalesef. Keşke buna ihtiyaç olmasa.

Belediyeye ait büfeler faaliyete girdi, çok da güzel oldu. Fakat kapanış saatleri normalden biraz daha geç olmalı kanaatindeyim. Yani parkın hayatta kalması buna bağlı bence.

Bu haftalık bu kadar olsun… Bakalım haftaya kadar bu işlerde ilerleme olur mu? Onu da öğrenip sizlerle paylaşacağım. 

Şimdilik esen kalın…