AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
Yazımı yazdığım sıralarda maalesef Akçaabat Sebat Gençlik mağlup olup 2. Lig’e çıkma şansını kaybetti. İkinci denemede de aynı sonuç ortaya çıkınca şehrin toptan morali bozuldu. ‘Nasipsiz dayak bile yenmez’ derdi rahmetli annem. Nasip değilmiş. Seneye inşallah.
Fakat benim bu ve benzeri olaylarda hep söylediğim, yazdığım ve söylemeye, yazmaya devam edeceğim bir şey var. O da bu şehrin spor yapılacak ne sahası var ne de kapalı spor salonu.
Amatör sporcuların soyunma odaları vardı, şimdi Sebat Gençlik’in olduğu yerde; yıkıldığında yapılacaktı. Her kulübe bir yer verilecek, daha düzeyli, düzenli ortamlar hazırlanacaktı. Elbette böyle şeyler olmadı.
Vallahi eleştirmiyorum. Ama Sebat Gençlik’in koca yerleşkesi yıkılıp yapılabildi de amatör sporcuların odaları çok pahalı olduğundan kimse yanaşmadı o işe. Şaka şaka. O işte reklam olmadığı için ne belediye ne de özel sektör elini bulaştırmak istemedi.
Kulüpler, onların başkanları da sanırım başkana ayıp olur diye seslerini çıkarmıyor. Çok kahraman yöneticiler de kollarını bağlamış izliyorlar.
Sonra diyoruz ki, Sebat Gençlik neden ikinci ligde değil? Kendi yerli sporcusunu üretemeyince, alt yapılar zayıf, sakat ve iş bilmeyenlerin elinde olunca maalesef ortaya bu sonuçların çıkması olasıdır.
İzmir’de Altınordu Spor Kulübü’nün tesislerini Türkiye’de ve dünyada bilmeyen yoktur. Geçtiğimiz haftalarda aynı konuya değinmiştim. Fakat, bir ses çıkmadı. Tekrar söyleyeyim; alt yapısı olmayan spor kulüpleri yok olmaya mahkumdur.
Bir de bir başkanlık sorunumuz oluştu son dönemde. Cemil Kalkışım, iki dönemdir yürüttüğü Sebat Gençlik Başkanlığı görevini bırakmayı deklare etti geçtiğimiz hafta. Geçtiğimiz haftadan beri de çarşı karışık beyler! Bir sürü başkan adayı çıktı. Hepsi kendi alanında uzman, samimi insanlar. Fakat çapları Sebat Gençlik’in başkanlığına yeter mi yetmez mi onu bilmem. 1923 yılında kurulmuş Akçaabat Sebat Gençlik, Akçaabat’ı bilmeyen, Akçaabatlı olmayan iki başkan yüzünden ne hale geldi, biliyorsunuz. Dolayısıyla yeni kurulmuş olan eski Sebat’ın devamını da bu hale getirmek değilse niyetimiz herkes şapkasını alacak, önüne koyacak ve ona göre tavır sergileyecek. Akçaabat’ta emek veren, mücadele ortaya koyan, ter döken yöneticilerin hakkını da başkalarının yememesi dileğindeyim.
Sebat Gençlik’in yüzü gülen, kucaklayıcı, takımı şehrin takımı yapabilecek yeni bir başkana ve yeni yönetim kurulu üyelerine ihtiyacı var. Umut ediyoruz kongrede böyle bir sonuç çıkar. Uzun süredir spor yazmamıştım, malumunuz sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yiyor. Şimdiki serzenişte bulunan yönetici arkadaşların ne hissettiklerini benden daha iyi bilebilen yoktur. Umut ederim, emek verenlerin üçüncü plana atılmadığı bir yönetim oluşur.
Kalın sağlıcakla.