Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 25.02.2025 11:14

GRİ VE BEYAZ YAKALAR

Akçaabat’a 5 yılda bir uğrayan kar geleneğini bozmadı ve Şubat’ın son haftası yağdı çok şükür.


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

 Etraf bembeyaz. Sanki eski yılardan kalan simli kartpostallardan çıkma görüntülerle içimizde derin bir tebessüm oluşturdu her bir sokak ve her bir manzara.

Hafta sonuna denk gelmesi bir de nar gibi kızarmış peynirliyle demlenmiş bir fincan çayla bu güzelim manzaranın tadını çıkaran bizler gri yakalılar.

Bir de o soğuk havada ekmek derdinde olan ve onca sorun sıkıntı yetmezmiş gibi neredeyse yer yer 40 santimetre olan kardan işlerine yetişmeye çalışan işçiler, emekçiler.

Evet, Akçaabat eski kar sorunlarını yaşamıyor en azından ana arterlerde. Fakat sorunumuz bu kez sokak aralarına sıçradı. Bir de enteresan bir biçimde burası sanırım büyükşehir ağında değilmiş gibi üç tane araç gördüm. Gerisi ise Allah’a emanet. 

Oy almak için büyükşehir olmasının önünü açmak için mücadele edenler çalışmaya sıra gelince “Trabzon Akçaabat’tan ibaret değil” der gibi bir havaya bürünüyorlar ya işte en çok orası bana dokunuyor.

Savunmaya geçenlerin bile bu konuda sessiz kaldığı bir zamandan geçiyoruz.

Konuşmaya başlayınca “Ama Of’ta çok güzel hizmetler var. Sen Araklı’yı gördün mü? Arsin’e neler yapılıyor biliyor musun?” gibi sığ cümleleri kuran sözde Akçaabatlıların da varlığı ayrıca can sıkıyor. Elbette onlara da hizmet versin ama burası Akçaabat beyim. 

Bana ne diğer ilçelerden. Onlarında avukatlığına soyunmayın bir zahmet. Ama maalesef taraf olmak böyle bir şey. Kötüyse de taraftarına göre bu çok iyi bir şeydir. Senden olmayanın nefes alışverişi sanan batarken senden olanın affedilemeyeceği kadar yanlışı senin için basit oluyorsa orada çürümüşlük had safhadadır.

Yani diyeceğim Akçaabat’ta yine kar meselesi sorunlu geçmiştir.

Eskiden bazı özel cümleler geliyor aklıma. Derlerdi ki “Canım 15 gün sonra güneş açacak. Çok şey yapmamak lazım...”

Dediğiniz gibi yapalım, biz de çok şey yapmıyoruz artık…

Efendim geçtiğimiz hafta Kent Konseyi genel kurulu yapıldı. Elbette kimsenin haberi olmadan. Elbette kimseye haber vermeden. Elbette herkesten saklanarak. Elbette kanuna ve yayımladıkları yönetmeliğe uymayarak. 

Peki beklendik bir şey mi bu? El cevap: Elbette.

Niye haber versin ki? Neden yani? Sen, ben, bizler kimiz ki? En fazla gri yakalı...

Bu beyaz yakalı Türklerin arasında bizler köylüyüz. Mahalleliyiz, sokak çocuklarıyız bu salon efendileri yanında. Onun için herkes haddini bilecek. 

Avam ile lordlar ancak kameralar karşısında bir arada olabilirler. 

Kalın sağlıcakla.