AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
Bu projenin temeli de çok sancılı başlamıştı. Yüklenici firmaların kiminin haberi vardı yerinin açılmasından kiminin yoktu. Şaibe olacak bir durum olmuştu orada. Bir firma iddia etmişti bunu.
Neyse ki başlandı inşaatına. Anam mal belediyenin diye sıfıra sıfır kullanıldı tüm alan. Yani vatandaşa zebil kadar ev yatırırken santimi santimine kadar çekilme alanı bırakmadan izin vermeyen belediye kendi alanını tam olarak kullandı. Düşünün Eğitim Sokak’ın köşe başında büyük bir itfaiye aracı neredeyse dönecek kabiliyette değil artık.
Otoparkını zaten hiç ama hiç konuşmuyorum bile. Düşün şehrin ana merkezleri haline getirmek istediğiniz projenin otoparkına arka taraftan giriş ve tek yönlü... Bu, proje bu anlamda fecaat. Ayrıca hiç konuşulmamış bir tarafı da var onu da buradan ben sorayım bu projenin yangın söndürmeye uygunluğu var mı acaba?
Neyse gelelim bunca lakırdının ana gerekçesine. Bu yerleşkenin ön tarafında şehrin yüz akı mekanlar yapıp kiraya verdi belediye. Lakin kaldırımı o kadar geniş yaptı ki, bu kez oradan alışveriş yapmak isteyen kişiler için bir zulüm haline geldi. Çünkü araçların park edildiği yer artık karayollarının emniyet şeridi.
Trafik ekipleri ellerinde kayıt cihazlarıyla baştan gidip sondan çıkıyor. Siz içeride 150 liraya bir çay içip pasta yerken, ardınızdan 690 lira ceza yazılıyor ve siz bir daha oraya gitmiyorsunuz.
Evet doğru tahmin ettiniz, o cezayı yiyenlerden biri de benim. Soluğu Emniyet’te aldım. Çünkü aracımın yanında eşimi bekliyorum. Nerede olabilirim ki? Adamlar haklı. “Cengiz Bey orada duraklamak yasak. Biz defaten belediyeye kaldırımı 2 metre içeriye alın diye sözlü söyledik. Yazılar yazdık. Ama inatla orada vatandaşın ceza yemesi için sanki elinden geleni yapan bir kuvvet var.” dediler.
Bir de çay ikram ettiler. Çok da nazik davrandılar. Yani adamın bir daha bir da bir daha, ceza yiyesi de gelmiyor değil hani. Bu nezaket devlet dairelerinde kalmadı gibi bir şey.
Neyse bu olayın ardından Belediye’ye gittim tabii. Bana bir yetkili abim “orası Karayolları’nın, onun için biz müdahale edemiyoruz. Bunu Emniyet de biliyor.” dedi.
En sonunda onlara da hak verdim.
Ve dedim ki bu Ulaştırma Bakanlığını yöneten CHP’li bakanın elbette dediğini Saadet Partili İçişleri Bakanı niye dikkate alsın ki. Eeee ne yapasın AKP iktidarı. Bakanlıkların yarıdan çoğunu muhalefete kaptırmış. Ne etsin. Bu elbette onun tezahürü. Akçaabat’ta hizmet maalesef gelmiyor. Gelemiyor.
El insaf ya hu. El insaf. Hani tek başına iktidarlar da tek imza tek telefon tek talimat. Ne oldu? Vatandaşın işi olunca Bakanlık, Genel Müdürlük, yok Başkanlık. Yok Valilik. Yok TİSKİ, yok TEDAŞ, yok bilmem ne bilmem ne bir sürü bahane. Oy isterken ise istikrar bozulmasın. İstikrar mı, o da nedir? Yeniliyor mu o? Başkaları hakkında istihbarat yapacağınıza gözünüzü açıp bunları arayın, bunları sorun, bunları dert edinin. Ankara’dakiler yolladığınız jurnallerle sizleri abat etmez…
Elbette bu beceriksizliğe başı muhalefettir. CHP, İYİ Parti, Saadet ve ismini zikretmediğim diğer siyasi partiler onların temsilcileri görevlerini layıkla ifa etseler bu sorunu kimse yaşamaz.
Yazıktır bu millete yazıktır...
Ramazanınız mübarek olsun...
Kalın sağlıcakla…