Medeniyetlere ev sahipliği zamana ise tanıklık etmiş Akçaabat’ın, her köşesi ayrı bir hikâye anlatır.
Gönlümüzün sultanıdır Akçaabat’ımız; başımızın tacıdır. Akçaabat’ımıza olan sevdamız ise dillerin destanıdır.
Kıymetli Okurlarım;
Gönlüm yettiğince, dilim döndüğünce sevdamı anlatmak isterim sizlere...
Ben şehrime tanık oldum; isterim ki sizler de akıp giden zaman içinde Akçaabat’a tanık olun…
Keyifli okumalar dilerim…
TANIK OL!
Hayata, zamana, detaya; sanata, zanaata, zarafete; tarihe, mimariye, insana; doğaya, denize, damak çatlatan lezzetlere tanık ol!
Bir gizem var Akçaabat’ı bize sevdiren,
Kale burçlarından cami alemlerine; taş sokaklarından dar pencereli konaklarına, başı dumanlı dağlarından yemyeşil zümrüt ormanlarına; büyülü yeşil yaylalarından Karadeniz’in Akçaabat’la buluştuğu ufkuna…
Akçaabat işlenir; halıların motiflerine, kara zıpkalı bıçkın delikanlıların yüreklerine, eli maharetli kızların nakışlarına…
Bir ahenk var Akçaabat’ı bize sevdiren,
Tarihi dokusuyla görkemli ihtişamını günümüzde iliklerimize kadar hissettiren.
Karadeniz’e karşı duran yamaçta akça pakça evleri dizilen, nice medeniyetlere ev sahipliği eden, abı hayatla dolu çeşmelerinden duru berraklıkta akan sular kadar aziz olan Ortamahalle.
Geçmişi, bugünü geleceği simgeler gösterişli gövdesi güçlü dallarıyla gökyüzünü kucaklayan çınar.
Her köşesinde açan çiçekler medeniyetlerden yadigâr.
Dar sokaklar çıkar geçmişle bugün arasında köprü olan Ortamahalle Müzesi’ne. Eski desenlerde yeni izler, eski renklerde yeni çizgiler.
Bir mozaik var Akçaabat’ı bize sevdiren,
Medeniyetlerden Akçaabat’a; Akçaabat’tan tüm alemlere, huzur dolu mabetler, tarihi camiler.
Nice dualara tanık zarafet timsali kubbeler.
Bir iz var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Akçakale Kalesi’nde geçmişten geleceğe bir salıncak kuran,
Bizi tarih yolculuğuna çıkaran. Karadeniz’in hem coşkun hem durgun dalgaları kale duvarlarına çarpan.
Bir tepe var Akçaabat’ı bize seyrettiren,
Akçatepe’den Akçaabat’ı arz-ı endam ettiren.
Nadide bir gerdanlığın eşsiz incisi misali Bulutların üzerinden panoramik seyir keyfi yaşatan.
Bir ton var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Yemyeşil yaylalarında komar ve zifin çiçekleri açan.
Başı dumanlı dağların eteklerinde zümrüt yeşili ormanların gölgesinde insana huzur veren.
Baharda beyaz uykusundan bin bir renkle uyanan.
Kışın vargit çiçekleriyle selama duran.
Bir ritim var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Sıra sıra dizilmiş ağaçların arasından tüm kudretiyle çağlayan.
Gezilesi, görülesi benzersiz olan. Bazen puslu bazen hırçın. Güzelliği ile yürekleri hoplatan, gönüllere taht kuran, belleklere kazınan.
Doğanın Armağanıdır bize Akçaabat’ı sevdiren,
Çevresindeki muhteşem güzelliğini suya yansıtan
Şehre yakın farklı bir dünyada hissettiren .
Kainatın oluşturduğu Sera Gölü’nde zamanı yok saydıran.
Bir doku var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Plajları, bahçeleri, denizi ile güzelliğini gözler önüne seren.
Saf, el değmemiş kumsalları, dalgaların hoş tınısı, gün doğumunda ya da gün batımında güneşin denize yansıyan tatlı kızıllığı, mavinin eşsiz ufkuyla birleşen
Denize dönük yüzüyle, Yeşilin esrarengiz tonlarıyla Millet Bahçesi’nde yediden yetmişe cümle alemle gönülden gönüle bir bağ kuran.
Bir hikaye var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Nasır tutmuş işleyen ellerden, tecrübeyle harmanlanmış hayatlardan günümüze süre gelen.
Bin bir emekle, sabırla, aşkla işlenen.
Alın teriyle zanaatı sanata çeviren.
Bir uyum var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Baharatların mükemmel uyumuyla damakları çatlatan, öyküsüyle yöre insanının kıvrak zekasını anlatan.
Tüm dünyaya adından bahsettiren; kendini benimseten
Akçaabat denilince ilk akla gelen.
Bir renk var Akçaabat’ı bize sevdiren,
Farklı, bir, davetkar, dünden bugüne; parçadan bütüne
Gündüzü renkli gecesi şenlikli
Kültürlerin kaynaşma merkezi, medeniyet köprüsü.
Bir ruh var bize Akçaabat’ı sevdiren,
Karadeniz’in hırçın dalgalarının ayak seslerini dinlettiren.
Davulu, zurnası, kemençesiyle coşturan
Kasketlilerle tüm dünyaya nam salan
Akçaabatlının nefesine, sevdasına, düğününe, asker uğurlamasına şahitlik eden.
Tanık ol! Akıp giden zamana,
Zaman içinden gelip geçenlere,
Yaşanıp dilden dile aktarılanlara,
Hayata, zamana, detaya; sanata, zanaata, zarafete; tarihe, mimariye, insana; doğaya, denize, damak çatlatan lezzetlere tanık ol!
Akçaabat, zamanın yavaş aktığı kadim kent.
Sevgi, saygı, selam ve muhabbetlerimle…