AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
Hikâyeden derin güç, gizli belgeler kitapları kapış kapış satıldı. Bir taraftan iyi oldu zira okuma oranı kısa sürede olsa arttı. Mesela perşembe geceleri vukuat sayısı azaldı. Mekanlarda toplu film izleme oranları arttı falan feşmekân.
Ben sadece bunun etkisi altında kalan kesimin gençler olduğunu zannediyordum. Değilmiş. Memlekette azıcık kitap okuyup birkaç kişiyle tokalaşan ihtiyarların aslında ihtiyarlar meclisinde olduğunu, ak saçlı ve de bilge adam olduklarını yeni yeni öğreniyorum. Bana da hayırlı olsun.
Sözüm meclisten içeri; bilgisayar kullanmasını bilmeyen, internet ortamında akademik araştırmalar yapmaya muktedir olmayan hiç kimsenin çağı değil bu çağ…
O anlatılan, yerel bir dizinin kahramanlık öyküleridir.
Akçaabat’ta yapılanlar ortadayken, kendilerini birilerine iyi pazarlayan kimselerin “biz bulunmaz Hint kumaşıyız” demeleri, en azından beni güldürmek dışında bir şey yaptırmıyor. Akçaabat Belediye Meclisi’nin ilk toplantısı yapıldığında ben de oradaydım. İsmini vermekten de imtina edeceğim bir meclis üyesi bana hitaben, huzur evi yazıma atfen, “meclise bir önerge vereceğim” deyip sözde dalga geçmeye azmetmiş.
Emekli olduktan sonra yapacak iş bulmayınca siyasetin sokaklarına giren bu yüzleri ben iyi tanırım. Mesela onlardan daha iyi kimse bilemez. Mesela en çok onlar yapmıştır ne yapılmışsa, mesela onlar olmazsa Akçaabat yerle yeksan oluverir.
Onca ilçe göklere çıkarken neden yerimizden saydığımızı anlamışsınızdır.
Siyaset genç ve dinamik kişilerin işi. Elbette siyaset okuduğunu anlayan ve bunun faaliyete geçmesi için mücadele edenlerin işi.
Bu arada bu huzurevi meselesini de yaş olarak algıladıkları için elbette çokça tepki gösterdi bu yaşı geçkin yurttaşlar. Lakin önceki yazımı yazarken bunun yaşla değil de ilgi, liyakat ve üretmekle ilgili olduğu söyledim. Birileri yaşa takıldı. Hoş yaşa takılanlarda ilgi, liyakat ve üretmek adına bir şeyde yok onu da söylemek isterim.
Diyeceğim o ki meclisler el kaldırıp el indirilen yer değil; ilçemizi, ilimize, memleketimize ciddi hizmet edilen yerlerdir. Ama diyeceksiniz ki siyaset…
* * *
Efendim geçtiğimiz hafta yayımlanan yazım sehven yayımlanmıştır. Yani Bosna yolcu yazısı aslında geçen sene yazılmış bir yazıdır. Karışıklık için özür dilerim. Lakin bayramın hemen akabinde Akçaabat’ta elektrik işi yapan kıymetli dostum Metro Elektrik sahibi Cahit Üçüncü’yle Bosna Hersek’teki Altın Oran İlkokulu, Kültür Merkezi ve son olarak misafirhanesinin işleri için gittik. Bir hafta işini gücünü bırakıp bize destek olduğu için sonsuz teşekkür edim. Elbette bizlere destek veren herkese teşekkür ederiz.
İlk kez okula başlayacaklar çocukların bir Türk okulunda eğitimlerine başlamaları onlarla bizim aramızda gelişecek köprünün en kuvvetli temeli olacaktır.
Bu arada misafirhane bitiminde orada artık Türk-Boşnak Festivali düzenlemeyi düşünüyoruz. Nasip olsun diyelim.
Bu haftalık noktalayalım bu mevzuları haftaya konuşacağımız çok şey var…
Esen kalın…