Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 30.01.2025 15:07

AĞZIMIZDAN ÇIKANA DİKKAT

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 Her insanın içinde büyüttüğü özellikleri, istekleri ve hayat koşulları vardır. Her insan öncelikle huzurlu bir hayat sürmek ister. Huzuru aradığımız yerler farklı olsa da huzurun içimizde olmasına ihtiyaç duymaktayız. Huzur kelimesinin sözlük anlamının “insanın içinde duyumsadığı rahatlık duygusu, gönül rahatlığı, iç rahatlığı” olduğu malumunuzdur.

Huzurun tam anlamıyla bizde kalmasını istiyorsak, iç sesimizin söylediklerine dikkat etmeliyiz. Hemen hemen hepimiz kendi kendimize konuşuruz. Bu gibi durumlarda konuştuklarımıza dikkat etmek zorundayız. Neyi dile getiriyorsak o başımıza gelir. Hastalıktan bahsediyorsak hastalık bulur bizi, sağlık ve güzellikten bahsediyorsak sağlık ve güzellik bulur. Sürekli şikâyet şeyden memnun kalmayan kişiler içlerinde memnuniyeti bulamazlar, şikâyet edenler şikâyet edecekleri olaylarla karşılaşırlar. Hep hasta, hep üzgün, hep olumsuzluktan bahseden kişi hasta, mutsuz ve olumsuz durumlarla karşılaşır.

Rahmetli annem, bir beyin rahatsızlığının ardından hem felç hem de Alzheimer olmuştu. Kendi çocuklarını dahi tanıyamaz hale gelmesine rağmen hep iyilik, güzellik ve hoşluktan bahsederdi. Hatta bazı kötü olayları ona hatırlattığımızda dahi “aslında o öyle olmadı, kötü birisi hiç değildi, şartlar onu zorlamış olmalı” gibi iyilik ve güzelliğin öne çıkmasını isterdi. Ziyaretine gelen birçok kişiyi tanımasa dahi hep güler yüzle karşılar ve “nasılsın” diye soranlara da her zaman.  “Allah'a binlerce şükür olsun, çok iyiyim.” derdi. 

Bazen düşünürdüm, bir kolu hiçbir iş yapamayan, tuvalete kendi başına gidemeyen ve hatta yemek yerken bir kişinin yardımına ihtiyaç duyan canım annem nasıl olurda bunları dile getirmeden her sorana çok şükür iyiyim diyebiliyor diye.

Ama şuna da şahitlik yaptım ki o iyiyim dedikçe iyi oluyordu. O iyi oldukça biz etrafındakilerde iyi oluyorduk. “Bir iyilik bin hayır getirirmiş” sözünü de yakinen gözlemlemiş oldum. 

Yokluktan, hastalıktan, çaresizlikten, kötü olayların tekrarlayacağından söz ettikçe bunlar gibi olumsuzluklar da peşimizi bırakmıyor. 

Kendi kendimize konuşurken veya çevremizdekilerle iletişime geçtiğimizde konuştuklarımıza çok dikkat edelim. Gül dersek gülistana dönüşür çevremiz. Hep kötüyü ve çirkini görmek hem bizim hem de çevremizdekilerin moralini bozar. Moralimizin bozulması bizleri negatif enerjiye yönlendirir. Enerjimizin negatif olması da yaşantımızın olumsuz olmasına yol açar. Hatta annemin çok güzel bir öğüdü vardı onu anlatmak isterim sizlere. 

Canım annem çocukları çok severdi. Hatta yaramazlık yapan hareketli çocuklar onu ayrı cezbederdi. “Çocuk dediğin hareketli olur, isteklerini açıkça ifade etmelidir. Yaramaz çocuk akıllı olur.” gibi sözcükler kullanarak, çocuklarınız yaramazlık yaptıklarında onlara kızıp bağırıp beddua niteliğinde sözcükler söylemememizi ister, bizi çok kızdırdıklarında “Allah seni ıslah etsin. İyilerle karşılaştırsın” diyerek çocukların iyi olmaları için dua etmemizi söylerdi.

Haydi o zaman bu andan itibaren sadece çocuklarımıza değil, bizi kızdıran kardeşimize, eşimize, dostumuza, komşumuza ağzımızdan iyi sözcükler çıkartarak yardımcı olalım. Kendimizi ve çevremizdekileri iyiliklerle sarıp sarmalayalım.

Sırası gelmişken yazdıklarıma istinaden önce kendimi konuşmalarımla iyileştireyim. İki gündür gribal bir enfeksiyondan dolayı yatıyorum. Allah'a binlerce şükürler oldun ki bugün çok daha iyiyim.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —