Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 29.05.2025 14:41

YAŞAM VE SEÇİM

Kalp gözüyle bakmadığınız sürece gördükleriniz hep eksik kalır.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

Farkına varmadan çevrenizdekileri yargıladığınız olmadı mı?

Market kasiyerinin yüzü asık diye içinizden ‘suratsız’ dediniz. Peki hiç düşündünüz mü, iki işte birden çalışıp ailesine bakmak zorunda olan bir evlat olduğu için olabilir mi?

Otobüste çocuğunu susturmayan bir anne görüp söylenmeye başladınız. Peki sabaha kadar ateşlenen çocuğunu hiç uyumadan doktora götürdüğü aklınıza geldi mi?

Selam vermeden geçip gitti diye küstünüz. Peki dertleriyle boğuştuğu için görmemiş olabilir mi? 

Alışveriş yaparken geçmenizi engelleyen adama sinir oldunuz. Peki cebinde bulunan son parasını hesapladığı için yavaşlamış olabilir mi?

Yakın arkadaşınız mesajınıza cevap vermediği için alındınız. Peki yalnız kalmaya ihtiyacı olabileceğini düşündünüz mü?

Patronunuzun yüzünün güldüğünü hiç görmediniz. Peki yüz kaslarında bir rahatsızlık olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Trafikte önünde giden aracın sürücüsü çok yavaş ilerlediği için öfkelendin. Peki biraz önce doktorundan kötü bir haber alarak sarsılmış olabileceğini hiç düşündün mü?

Yaşamımız boyunca birçok ortamda birçok kişiyle karşılaşıyoruz. İnsanların iç dünyalarına bilmeden onlar hakkında hükümler veriyor ve yaptıkları eylemlerle onları yaftalayabiliyoruz. Güzel düşünmek yerine yanlış ve kötü olanı seçmekten hiç rahatsızlık duymuyoruz. Aslında hayatımız boyunca karşımıza birçok konuda birçok seçim şansı çıktığı halde seçimlerimizi düşünerek yapmıyoruz. Küçük seçimlerin büyük etkileri olduğundan haberimiz dahi yok. Hiç düşündünüz mü? Hayatın bizlere her gün sunduğu birçok seçenekten hangilerini tercih ediyoruz? 

Her sabah uyandığımızda bir gün daha gözümüzü açmamıza şükretmek de bir seçim, daha yataktan kalkmadan işe gidecek olmanın rahatsızlığını hissetmek de bir seçim.

Çocuklarımıza uyandırırken “günaydın bir tanem” diyerek saçlarını okşamak da bir seçim, “akşam geç yatmasaydın şimdi daha rahat uyanırdın” diye söylenmek de bir seçim..

Yemek masasının çevresinde oturup birbirimizin gözlerine bakarak lezzetli yemekler yemek de bir seçim, o lezzetli yemekleri ekran karşısında midemize doldurmak da.

Birinin size ihtiyacı olduğunu hissettiğinizde gözlerinin içine bakarak yanında olduğunu göstermek de bir seçim, şimdi sırası mı diye düşünerek çok yorgunum demek de.

Kendin için sıcak veya soğuk içecek hazırlayarak zevke dalmak da bir seçim, sosyal medyada başkalarının hayatına bakıp kendini suçlamak da.

Sıkışmış bir trafikte güzel bir müziğin eşliğinde camdan gelen rüzgârla dans etmek de bir seçim, kornaya basarak sinirlenmek de.

Sosyal medyada bir arkadaşının paylaşımını beğenerek güzel bir yorum yazmak da bir seçim kendine haksızlık ederek sorgulamak da. Zor bir gününde başka birine yanındayım diyebilmek de bir seçim, bu paylaşım karşısında kendi yorgunluğunu daha fazla önemseyerek arkana dönüp gitmek de.

Hayatımızı, seçtiğimiz davranışlarla şekillendiriyoruz. Aslında küçükmüş gibi görünen bu seçimler nasıl yaşadığımızı, nasıl bir kişiliğe sahip olduğumuzu da gösteriyor bizlere. Seçimlerimiz bizlerin neye dönüşeceğini göstermektedir. Hayatımızı büyük diye adlandırdığımız seçimlerimizle değil, bu küçük ve önemsiz görünen seçimlerle değiştiririz.

Bugün seni mutlu eden ve içine ferahlık veren bir seçimi tercih et. Küçük seçimler, büyük değişimlerin başlangıcıdır. Her gün defalarca karar vermek zorunda kalıyoruz. Sinirlenmek mi yoksa barışın yolunu açan gülümsemek mi? İlgilenmek mi yoksa ilgisiz ve umursamaz bir tavırla karşındakine değersizlik yüklemek mi? Siz seçin.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.