Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 06.05.2025 09:54

TUVALETLERİMİZ MEMLEKET MESELESİDİR

Yıl 1971. Haziran’ın ilk haftası. Hava sıcak. Akçaabat'ta Tekel üreticinin yetiştirdiği tütün alımı yapıyor.


KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

 Ben de tütün alımı işinde geçici kâtip olarak çalışıyorum. Bu işte iki, üç ay çalışırdık. Çalıştığımız büroda amirlerimiz vardı. Metin Günaydın, Erol Bayraktar ve Teoman Timurcu. Allah rahmet etsin kendilerine.

Teoman Bey çok şakacı bir insandı. Çok ciddi görünür, arada bir söz söyler, insanlar güler veya düşünürdü. O günler bir siyasetçi gelmiş, Akçaabat Ak Cami'nin doğu kısmında, şimdilerde Pulathane İş Merkezi’nin olduğu yerde, akasya ağaçları altında bir konuşma yapıyordu. Karşı tarafta Avukat Hasan Çavuşoğlu’nun babası Ali Dayı'nın kahvesinin önünde oturanlar da dinliyor ve kendilerince yorum yapıyorlardı. Cuma günü olduğundan, siyasetçi camiden çıkan insan kalabalıklarından da yararlanmak istemiş ve caminin yakınını seçmişti.

Teoman Timurcu öğle yemeğinden dönerken tuvalete uğramış. Tuvalet eski belediye binasının en alt katıydı. Şimdi kahve orası. Yanında Foto Kemal'in dükkânı var. Aynı yerde benzinci Osman'ın benzin istasyonu vardı. Tuvaleti pis görünce, Teoman Bey tuvalet ihtiyacını görmeden hızlı hızlı çalıştığı Tekel binasına doğru yürürken, siyasetçinin konuşmalarını duyunca, olduğu yerde durdu ve kalabalığa doğru şöyle bağırdı: “Bırak ceki cakı, yapacağızı, edeceğizi. Bu millete tuvalet nasıl kullanılır öğret, oyum sana” dedi. Orada bulunan kalabalık Teoman Bey'e gülerek baktı. Teoman Bey, koşarak Tekel satış binasındaki tuvalete girdi. Daha sonra ellerini yıkayıp, büroya geldi. “Adam çıkmış, onu yapacağız, bunu yapacağız diyor. Önce bu millete tuvalet kullanmayı öğretsene. Tuvalet kullanmayı bilmeyen insan senin dediklerinden ne anlar. Bence bu ülkenin asıl meselesi tuvaletleri kullanmadır'.” dedi gülüştük.

Yıl 2025.

Sinemaya, tiyatroya, konsere, kafelere, lokantalara, otobüs terminaline, statlara, meydandaki parklara, hatta cami tuvaletlerine gitme ihtiyacı duyabilirsiniz. Böyle yerlerde tuvalete gitmek korkulu bir rüya gibidir. Acaba temiz mi? Nasıl bir tuvalet çıkacak karşımıza?

Sifon çekilmiş mi? Yerlerde kullanılmış kağıtlar var mı? Yanına yaklaşılmayacak kadar kirli musluklar, ağır bir koku var mı? Bilhassa maçlarda ve umum tuvaletlerde, kahvelerde çok karşılaşmışsınızdır böyle manzarayla. Hatta içimizden, “Bu insanlar kendi evlerinde de böyle mi tuvalet kullanıyorlar?” diye geçiririz. Bence de öyle. İnsan, evinde tuvaleti nasıl kullanıyorsa umuma açık yerlerde de aynı kullanmalı.

Bir kentin, bir ülkenin uygarlık seviyesini ölçmek istiyorsan, en iyi yollardan biri de genel tuvaletlerini görmektir.

Bir insan tuvaleti kullandıktan sonra sifonu çekmeli, sonra arkaya dönüp bakmadan tuvaletten çıkmamalı. Kullandığı kağıtları yere atmamalı, Orada bulunan çöp kutusuna atmalı. Çöp kutusu yoksa tuvaletin içine atıp sifonu çekmeli.

Kadınlar çocuğunun bezini değiştirmek için tuvalete gitmiş olabilir. Değişen kirli bez rast gele ortada bırakılmamalı. Yanınızda bulunan kirli poşetine, kâğıda sarılıp konulmalı ve en yakın çöp kutusuna atılmalı. Tuvaletten çıkarken ellerimizi sabunlayıp yıkamalı. Lavabonun önünden ayrılmadan temiz bıraktığımıza emin olmalıyız. Elimizi kuruladığımız havlunun yeri oradaki çöp kutusudur.

Bahar geldi. Sonra yaz gelecek. Bilhassa Karadeniz'de yaz demek, yayla sezonu veya piknik yapmak demektir. Bazı insanlar mangalını kömürünü alır, güneşli bir hafta sonu sakin bir piknik yerine çıkar. Ayrılırken tertemiz bırakmak gerekir. Oradaki tuvaletleri de hor kullanmamak gerekir. Yanımızda getirdiğimiz büyük poşetlere çöpümüzü doldurup en yakın çöp kutusuna bırakmak, doğaya duyulan saygıdır.

Karadeniz'e gelen turistlerin şikayetleri genelde yaylalardaki ve deniz kenarlarındaki tuvaletlerin pisliğinden, yetersizliğinden.

Birlikte yaşamanın kuralları var. Bir şehre gelen turist bizden kendilerine karşı düşünceli, saygılı, dürüst, samimiyet bir de temizlik ister. Bazı yerlerde, bilhassa maçlarda tuvalete gitmekten çekiniyor insan. Şimdi gel de rahmetli Teoman Timurci Bey'e hak verme. “Tuvalet meselesini memleket meselesi olarak görme...” Miadi geçmiş sözler bakıyorum hâlâ siyaset sahnesinde. Sorunlar, çığlıklar kabuk bağlamış. Aradan onca yıl geçtikten sonra tuvalet sorunu varsa sokakta, şehirleri pislikler götürecek farkında değiliz. Teoman Bey'in isteği yerine gelseydi, şimdi güzel şeyler konuşabilirdik.

Paldır küldür, turizm patladı, çok turist gelecek diyoruz. Tuvalet kullanma kültürü olmadan bu iş çok zor.Bu tespiti yıllar önce Teoman Bey yaptı, dinleyen yok.

Temiz bir dünya herkese.