Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 25.10.2024 12:25

TERÖR SALDIRISI

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 İşe gitmek için hazırlanarak evden çıktılar. Belki servisle, belki kendi imkanlarıyla iş erlerine ulaştılar. Günaydınlaşıp şakalaşarak işlerinin başına geçtiler. Birçoğunun akşam için planı vardı belki de. Kimisi heyecanlıydı belki akşam için. Kimisi de çok yorgundu bir gün öncesinden eve gidip dinlenmek istiyordu. Evden uğurlayanlar ise akşam onlar geldiklerinde hazır olmak istiyorlardı. 

Nereden bileceksin işe uğurladığın eşinin, çocuğunun, kardeşinin veya komşunun iş yerinde bir saldırıya kurban gideceğini.

Yastayım. Terörün her türlüsünü kınıyorum. Ankara’nın Kahraman Kazan İlçesinde bulunan yerli silah sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir yere sahip olan TUSAŞ’a karşı yapılan terör saldırısını ve terörün her türlüsünü büyük bir üzüntüyle kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

Çocukluğumda milli ve dini bayramlar aslına uygun ve çoşkulu bir şekilde kutlanırdı. Milli Bayramların en çoşkulusu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı olurdu. 

Ankara da doğduğum için küçük yerlerde olduğu gibi her milli bayramda Stadyuma gitme fırsatımız olmazdı. Ama aklımın erdiği günden beri TRT yayınlarından izlerdik bayram kutlamalarını. Sabahın erkek saatlerin de başlardı bayram kutlamaları ve TRT yayınıyla her evin içerisinde olurdu. Sabah saat 08:00’da Anıtkabir’den canlı yayın ile başlayan bayram özel programı bizim de yataklarımızdan erkenden kalkmamıza vesile olurdu. Birçok bayram sabahı olduğu gibi özel olarak hazırlanan kahvaltıya, askerlerin adım sesleri ve spikerlerin duygu ve onur dolu sesleri eşlik ederdi. Rahmetli annem her seferinde gözleri dolarak Mehmetçiklerin kortej yürüyüşünü bizlere göstererek, “bu vatan öyle kolaylıkla kazanılmadı Allah emeği geçen herkesten razı olsun. Şehitlerimiz nur gölünde yatsın” diyerek bayramların manevi değerlerimizin göstergesi olduğunu çok güzel bir şekilde bizlere öğretti. 

Cumhuriyetimizin 101. yaşı kulu olsun.

KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ

Hz. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var: “Ne söylersen söyle, anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır.” 

Ben bir şey kastediyorum, karşımdaki insan kendi kişisel tarihinden bir deneyim kazanıyor. Kendi kırılganlıklarından, alınganlıklarından ve kendi kederlerinden veya sevinçlerinden kısacası yaşadıklarından geçmişimden bir görüntü hazırlıyor. Bu görüntünün ona verdiği duygusal bağ ile benim sözlerimi algılıyor.

Bu bilgi, toplumun anlayışsız bir sürecin içerisine girdiğinin en belirgin kanıtı. Karşısındaki insanı anlamak yerine, anladığı kadarıyla yargılamak en kolayıdır. 

Birkaç yıl öncesine kadar kendimi anlatarak karşıdaki insanın beni anlayacağını ve neden fikrime katılmadığını söyleyeceğini düşünüyordum. Yaşam bana çok güzel dersler verdi. Bu derslerin en başına da artık kendimi heba etmemem gerektiği. Öğrendiklerimin ışığın da “anlamıyorsa o kaybeder” düşüncesini hayatıma kattım.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —