Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 11.10.2024 09:43

DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

“Kız neşesi” diye bir şey vardır, hiç duydunuz mu, bilmiyorum. İki veya daha fazla kız bir araya geldiklerinde o ortamdan gülme sesleri yükselir. Neşeli nidalar ve sevgi sözcüklerinin olduğu bir ortam oluşur. Kız neşesi sadece kızlarda ve kadınlarda olur. Bu neşenin kız çocuklarının ve kadınların elinden alınmasına izin vermemek gerekir. Ne babaların ne ağabey ve kardeşlerin ne de kocaların bu sevinci kadınların, kızların elinden almaya hiç mi hiç hakkı yoktur.

Bizler dünyaya cinsiyetlerimizle değil insanlığımızla geliyoruz. Önce bir insan doğuyor, sonra bu insanın cinsiyeti soruluyor. Kişi cinsiyetinden dolayı değil, yaptığı eylemlerden dolayı sınıflandırılıyor. İyi-kötü, güzel-çirkin, saygılı-saygısız, kibar-kaba gibi kişisel özelliklerimizin getirdiği kavramlarla öne çıkar. Kadın demek emek demek, kadın demek sevgi demek, kadın demek vefa demek ve kadın demek özveri demek. Kadının neşesi desteklenirse, kadın demek dünya demek. 

Bu konuyu çok güzel anlatan sevgili İbrahim Hakkı Gündoğdu beyefendinin bugün karşıma gelen bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum: 

Bir KADINI al buğday diye /Ekmek olsun 

Bir kadını al ömür diye / Bir tek olsun 

Al bir kadını baş tacı yap /Sultan olsun 

Ana bil servet olsun, bacı bil nimet olsun 

Al bir kadını aşk ile /Can-yar olsun 

Yok say kadını /Ömrün ömrüne ziyan olsun…”

Bir süreden beri kadın cinayetleri ve çocuk istismarı konulu haber duymaktan insanlığım adına utanmaktayım. Beni en çok utandıran ise kadına şiddet uygulayan ve çocuğu istismara uğratan o kişiyi de biz kadınların yetiştiriyor olması. 

Çocuklarımızı yetiştirirken şunları sık sık tekrarlayarak yetiştirmeliyiz: Biz insanız, her kese insan gibi davranmalıyız. Hiç kimsenin ne dininden ne ırkından nede cinsiyetinden dolayı bir başkasına karşı üstünlüğü yoktur. Herkes eşit ve hürdür. Kaba kuvvet ve şiddet ancak ve ancak hayvanlara özgü bir davranıştır. Kimse kimseye şiddet ve öfke gösteremez. Hiç kimse giysisi veya dışarı çıktığı saat nedeniyle şiddet ve istismara uğratılamaz.

Rahmetli annem yaygın olarak kız çocuklarının istenmediği bir ortamda dünyaya gelmiş. Özellikle yöremizde eskiden beri erkek çocuğun makbul olduğu görülmektedir. Ülkemizin birçok yöresinde çocukların cinsiyet özelliğinin erkekten (babadan) geldiğini bilmeyen, kız çocuğu doğurduğu için üzerine kuma getirilen ve kapının önüne konan birçok kadın var. Erkek çocuğu dünyaya getirmeyip iki veya daha fazla kız çocuğu annesi olan kadınlar günümüzde dahi teselli ediliyor! Sadece kız çocuğu dünyaya getirdiği için hiçbir talebi olmadan teselli edilen annelerden birisi de benim. 

Birkaç sene önce bir dolmuşta rastladığım ve sohbet etmeyi sevdiği her halinden belli olan meraklı bir teyzeyle yan yana oturuyordum. Oradan buradan sohbet konusu açan kalbi güzel teyzeciğim, “kızım, çoluk çocuk var mı?” diye sordu. Ben de kendisine iki kızım olduğundan bahsettim. Güzel kalpli nur yüzlü teyzeciğim de “olsun, kızım onlar da evlat” diyerek beni teselli ettiğini sanarak bayağı bir gururla yüzüme bakmıştı. O zaman kendisinin kalbi kırılmasın diye sesimi çıkarmamıştım.  Lakin şimdi çok pişmanım. Keşke “kız çocuklarımın benim için çok değerli ve kıymetli olduklarını. Onlarla her zaman gurur duyduğumu, onların varlığından beslendiğimi, ne kadar çok sevsem onların daha fazla sevgiye layık olduklarını, iyi ki onları doğurduğumu” söyleseydim.

Bu yazıyı hazırlarken internetten kız çocukları için söylenmiş atasözlerine şöyle bir göz gezdirdim. Atasözlerimizde “kadın-kız” konusu Türk Dili ve Edebiyatı başlığı altında incelediğim sözlerde ya kızların yardım severliği ile ilgili gerekliliklerinden ya doğurganlığı nedeniyle karnından sıpayı, güçsüzlükleri nedeniyle sırtından sopayı eksik etmemekten ya da evi çekip çevirmeyi çok iyi becerdiklerinden, çoğalmak için evlilik yaşına gelenin evlenmesi gerektiğinden bahsedilmekte. 

Kadın ve kızların toplumun temel taşı olduklarından, onlar olmazsa toplumdaki neşe ve güzelliğin yok olmasından, toparlayıcı ve düzenleyici olduklarından ve bu sebeple iyi bir idareci olmalarından söz edilmemesi beni biraz kırsa da aklıma hemen rahmetli anneciğimin “Kız çocuğu rahmet, erkek çocuğu nimettir. Allah nimet için sorgu sual eder, rahmet için sadece ödüllendirir.” sözleri aklıma geldi.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, kız çocuklarının karşılaştığı zorluklara ilişkin farkındalık oluşturmaktadır. Özellikle de kızların güçlendirilmesine ve onların insan haklarına odaklanmaktadır. Kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlamıştır.

Sevgili anne ve babalar!.. Kız çocuklarınızı yetiştirirken neşelerinin artması için uğraşın. Neşe ve coşkuları girdikleri ortamlarda sevgi ve saygının artmasına sebep olur. Sevgi ve saygının artması yaşamın nitelik ve niceliğini arttırır.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —