AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
“böyle zamanlar tehlikelidir şemseddin
ya gel cebime saklan, ya bırak şapkana saklanayım
kim vurduya gider insan
fırsat yok ki, kendimi savunup aklanayım..
bir ara sen de, biliyorum, kedilerden korkuyordun
çünkü kendini işkembe zannediyordun..
böyle bir şeyi ben de atlattım, iskemle sandım kendimi bir süre
üzerime oturacaklar diye korkulardaydım
ama sonra yırttım şemseddin..
kendime telkinler yaptım
"sen iskemle değilsin" diye diye..
inandırdım kendimi..
sana hak vermiyor değilim ama şemseddin,
zaman kötü.. aslında ne sen, ne ben
ikimiz de deli falan değiliz
herkes oynatmış.. sâdece
senle ben normaliz
ama şemseddin lâf aramızda..
lâf aramızda..
lâf aramızda..
şemseddin,
lâf aramızda kaldı çıkamıyor..
kendini ifâde edemiyor bir türlü..
ama çok dikkatli olalım şemseddin
sen de fark ettin, zaman kötü
en iyisi biz işi deliliğe vuralım..
sen kedilerden kork, işkembesin diye,
ben insanlardan korkayım, iskemleyim diye..
ve iskemle üzerinde
işkembe, çarşamba, perşembe..
gün say şemseddin gün say!
çünkü, nasıl olsa bir gün gelip bizi alacaklar.
bu işten yırtmak için
saat numarası yapalım!
sen yelkovan ol ben yengeç
soranlara tek cevap verelim: vakit çok geç..
vakit çok geç..
vakit çok geç şemseddin
geldiler!!!”
Böyle bir şiir kaleme aldı Müjdat Gezen…
Aynı duygular içindeyim son vakitlerdir. Sesimin tokluğu ve ifadelerimin sertliğinden haklılığımı anlatamayan ben, artık bıktım çoğu şeyden. Ve şimdi gitmek için sıra bekliyorum.
Yani ey cemaat-i insan, diyeceğim o ki, sessiz ve sakin kurulan cümleler doğru ve dürüst cümleler değildir. Ağız dolusu ve avaz avaz haykırılan gerçekler de sahte ve hınç değildir. İnsanların dürüstlükleri onların iskemlelik görevi bitince bitmez.
Yani diyeceğim o ki 2024’e girerken ben çok yorgunum. Beni o kaptanlar da beklemesin artık...
Kalın sağlıcakla...