GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 68 yılının Mayıs ayında doğduğum gün en küçük ağabeyimle aramda 6, en büyük ağabeyimle ise 20 yaş vardı. Ben kendimi tanımaya yeni başladığım günlerde 4 ağabeyim ve 2 ablam kendilerini kanıtlamış bireyler olarak hayatın içerisinde yerlerini çoktan almışlardı.

Dün sabah takvime baktığımda 1 Mayıs 2025 tarihini görmek beni çocukluğuma götürdü. Evimizde, yaşları birbirine yakın olan dört erkek kardeş bir arada yaşıyordu. Bu erkek çocuklarının her biri ülkedeki siyasi düşüncelerin   kendilerine en yakın olanının sempatizanı olmuşlardı. Biri sağcı, biri solcu, biri radikal dinci biri ise bu olumsuz ortam yüzünden zeki olduğu halde okulu bırakmak zorunda kalmış tarafsız bir bireydi.

Çocukluğumda evimizde hiç değişmeyen şey akşam yemeklerinin bir arada ve sohbet ederek yenilmesiydi. Bu akşam yemeklerinde 4 kardeş sırf siyasi düşüncelerinin farklılığı yüzünden birbirinin yüzüne bakmamak için aşırı çaba sarf ediyorlardı. 

Rahmetli annem bu durumdan oldukça rahatsız olduğu halde her akşam yemeğinde dört evladını da masada gördüğü ve her akşam eksilmeden bir arada olunduğu için sık sık dua ederdi.

Hiç unutmuyorum; yine bir 1 Mayıs günüydü. Tarafların çatışmaları haber bültenine yansımıştı ve o haber izlenirken annem ağabeylerime bakarak “bu evlatların hepsi Türk oğlu Türk, kısacası onlar da sizler gibi tek ana ve babadan olmasalar da kardeşler. Kardeş kardeşe silah çekmez, kötü bir söz söylemez. Hem dayanışma birliktelikle olur. Bu nasıl bir işçi dayanışması ki, yaptıkları işten ziyade farklı fikirlerin savunuculuğu yapılmakta.” diyerek hem kendi çocuklarına bir duyurma yaptı hem de ortamdaki gerginlikten duyduğu üzüntü ve tedirginliğini dile getirmiş oldu.

1 Mayıs tarihinin yazdığı takvim yaprağı bana farklı düşüncelerde olsak dahi birlikte hareket etmenin insanlık adına çok daha güzel ve faydalı olduğunu hatırlattı. Ayrıca çok sesli bir ailede büyümenin bana farklı düşüncelere saygı göstermeyi öğrettiğini ve şiddet değil nezaketin geçerliliğinin önemini bir kez daha hatırlatmış oldu.

Demokratik düşünceye sahip olmak, hak ve hukuka uygunluğun bir adalet göstergesi olduğunu bilerek hareket etmek bizleri çok daha yaşanabilir bir dünyaya kavuşturacaktır.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.