KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

İttihat ve Terakki yönetimi vardı o zamanlar. Yöneticileri Almanlardan önce; İngilizler, Fransızlar ve Ruslarla beraber olmak istiyorlardı. Belki de bu devletler buna yanaşmadı.

Sonra?

Savaş başladı. Biz Almanlarla bir hareket ediyorduk. İngiliz Donanması önünden kaçan Alman bayraklı ‘Geoben’ gemisi 10 Ağustos 1914'de ‘Brelau” ile birlikte Enver Paşa'nın verdiği izinle Çanakkale Boğazı’ndan içeri girdiler. O saatte bu gemiler Halil Paşa'nın önerisiyle satın alındılar. Gemiye Türk Bayrağı çekildi. Alman personelin kılık ve kıyafeti değiştirildi. Alman personelini şapkaları çıkarıldı fes giydirildi.

Gemilerin isimleri değişti: Yavuz ve Midilli. İsimleri Türk oldu ama amirali hâlâ Almandı: Amiral Souchon. Bu amiral bu gemilerle 29 Ekim 1914'te Rus limanlarını bombalattı. İşte o zaman Osmanlı Devleti kendini Birinci Dünya Savaşı'nın içinde buldu. Sonrası hazin bir yenilgi. Limni'de Agememnon zırhlısında Deniz Bakanı Rauf Bey'in imzalamak zorunda kaldığı 25 maddelik ismini bulunduğu limandan alan Mondros Anlaşması. Yani Türkiye'nin idam fermanı. 

Artık Türkiye'nin pay edilmesine gelmişti sıra.

İngilizlerin desteği ile Yunan Ordusu İzmir'e çıktı. Anadolu batıdan doğuya doğru işgal edilmeye başlandı.

İzmir'e Yunanlıların ayak basmasını istemeyen halk yavaş yavaş örgütlenmeye başladı. Çünkü İzmir'den ilerlemeye başlayan Yunan ordusu katliama başladı. İzmir Kordon’da toplanan binlerce Rum, ellerindeki mavi-beyaz Yunan bayrağını sallamaya ve sokaklarda asmaya başladı.

Mustafa Kemal Paşa o günlerde kararını vermişti: Millî Mücadele başlayacak. Bunun için Anadolu' ya geçmek şarttı. Ordu Müfettişi resmi göreviyle bu yolculuk başladı. Ama Mustafa Kemal Anadolu'ya vatanı kurtarmak gayesi ile gidiyordu. Bandırma Vapuru ile yola çıktı. Yolda Bandırma Vapurunu İngilizler batırmak istediler. Bandırma Vapurunu batırmak için peşine İngiliz torpidosunu görevlendirdiler. Ama Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çoktan ayak basmıştı.

Silah yoktu, cephane yoktu. Yiyecek yoktu. Para yoktu. Camilerde ezan okunmuyor, her yer yağmalanıyordu. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları mucizeler yarattı. Türk kadınları ölümden korkmadan uğraş verdi. İnebolu'dan Anadolu'ya kağnılarla soğukta silah taşıdılar. Yollarda donarak öldüler. Bu sebeple isimleri tarihe yazıldı Erzurumlu Kara Fatma, Selanikli Ayşe, Fikriye, Şerife Bacı. İpsiz Recep, Topal Osman, Bandırma Vapurunun kaptanı İsmail Hakkı unutulur mu hiç?

19 Mayıs bugün Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanıyor. 

Bu sebeple Atatürk'ü pek sevmez İngilizler ve Avrupa. Bugün Avrupa ülkelerinde çeşitli Türk Dernekleri var. Bu dernekler genelde cami yaptırma derneği olarak faaliyet gösteriyor. Ama Paris'te bir dernek var. Adı Paris Trabzonlular Derneği. Yıllardan beri başkanlığını da Akçaabatlı bir beyefendi yapıyor. Adı Bülent Cumur. Uzun yıllar önce Eczacı kalfalığını bırakarak gitmiş Paris'e. İşini kurmuş, çocukları ve ailesi ile Fransa’nın başkenti Paris'te yaşıyor. Aynı zamanda bir Trabzonspor taraftarı. Ben “fanatik derecede bir bordo mavi hastası” diyeyim, gerisini siz anlayın.

Bülent Cumur kurmuş olduğu bu dernekle Avrupa'daki diğer derneklerden farklı işlere imza atıyor. Bir nevi Türkiye’nin ve Trabzon’un tanıtımı yapıyor. Daha çok sanat geceleri, resim sergileri, sanatsal etkinlikler düzenliyor. Paris'e yolu düşen her kişiye yardımcı oluyor. Son projesi müthiş. Bugüne kadar belki de siyasilerin, hatta Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yapamadığı bir işi başardı. Derneğin bulunduğu yerde, Paris’in merkez ilçesi Belediye Başkanından izin aldı. Derneğin bulunduğu caddenin bahçesine Atatürk'ün büstünü dikme izni. Artık Millî Mücadele Kahramanı Atatürk Paris'te.

Bakın Epinay Sur Seine Belediye Başkanı Sayın Herve Chevreau 2 Mayıs 2024 tarihli izin belgesinde ne diyor:

“2 Mayıs 2024. Sayın sevgili Başkan Cumur. Trabzonlular Derneği adına belediyemizin derneğinize tahsis ettiği parsel üzerine Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünün konulması için baş vurdunuz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye için, farklı açılardan çok önemli bir şahsiyet olduğunun notunu aldım. Mustafa Kemal Atatürk 29.10.1923’e kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babası. Böylelikle Türk Milletine, temsili demokrasi ile egemenlik hakkını kullanmasını sağlamış. Mustafa Kemal Atatürk laiklik prensibini yerleştirerek dinin kişinin kendi vicdanı meselesi haline getirmiştir. Bu yeni rejimle, yeni yasama yetkisi yasal organizasyon kurmuştur. Çok eşliliği kaldırmış, kadın, erkeklere aynı hakkı vermiştir. Böylelikle kadınlar 1930’daki belediye seçimlerinde ve 1934’teki milletvekili seçiminde oy hakkı kullanmıştır.

Bu değerler ülkemiz Fransa için de çok kıymetli değerlerdir. Bu sebeple tahsis ettiğimiz parsel üzerine Mustafa Kemal Atatürk büstünü koymanıza izin veriyorum.”

Atatürk Türk Milleti'ni düşman esaretinden kurtarmayı başardı. Sayın Bülent Cumur da Atatürk'ü Paris'e taşımakla bugüne kadar başarılamayan bir olaya imza attı. Teşekkürler Sayın Bülent Cumur Başkan, mekânında rahat uyu Aziz Atatürk, yüreğinde senin sevgin olan Batı'da da sivil toplum örgütler var.

Atatürk'ün büstü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Paris'te olacaktır.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve gençlik spor bayramımız şimdiden kutlu olsun dostlar.