Sanatçılar, bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini birbirinden renkli paletlerini kullanarak etkileyici eserler ortaya koydular. Çalıştayda öne çıkan isimlerden biri de Trabzon Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Serdar Yılmaz oldu. Yılmaz, Milli Atıcı Yusuf Dikeç’in atış tarzını tabloya aktardığı eseriyle dikkat çekti. Tablo, sosyal medyada geniş yankı uyandırarak büyük beğeni topladı. Biz de Akçaabat Yeni Haber Gazetesi olarak, Serdar Yılmaz ile Belediye Sanat Galerisi’nde bir araya geldik ve bu özel eseri, Yusuf Dikeç tablosunun ardındaki hikayeyi konuştuk.
YUSUF DİKEÇ’İN ATIŞ TARZINI TABLONUZA YANSITMA FİKRİ NASIL OLUŞTU?
“Ben, sporcu geçmişim olması dolayısıyla akademik hayatımda da spor, sanat ve siyaset ilişkisi üzerine çalışmalar yürütüyorum. Baktığımızda olimpiyatlar, Antik Yunan’da MÖ. 8. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Modern anlamda ise 1896’ da ilki yapılmış ve sene de 2024 Paris Yaz Olimpiyatları düzenlendi. Dört yılda bir düzenlenen ve bu zamana kadar sadece 1. Ve 2.Dünya savaşları sırasında olimpiyatlar çeşitli nedenlerden dolayı yapılamadı. Ve günümüzde de 33’sü yapıldı. Geçmişi çok eskiye dayanan bir organizasyon. Amacı dünya barışına katkı sağlamak. Kardeşliğin, dostluğun ve barışın sembolü olarak ortaya çıktı. İlk yapıldığı dönemlerde barışın simgesi olan ve o dönemlerden günümüze kadar süregelen kapsamlı bir organizasyon olan ve geçtiğimiz günlerde yapılan olimpiyatlarda bir Türk havalı tabanca atışı sporcusunun, aslında iki kişi olan bir kadın bir erkek sporcusunun ekip halinde gümüş madalya kazanması ve ikon haline gelmiş havalı duruşu ve bakışları benim bu resmi yapmam için etkili oldu. Sosyal medya platformlarında çok fazla gösterilir oldu. Dolayısıyla, bu kadar sürekli, her şekilde dönen, her açtığımızda karşımıza çıkan bu figürü, spor üzerine çalışmalar yapmam sebebiyle de tuvale aktarmak istedim. El hareketi, bakışları, duruşu vs… Hazırlanırken bu düşünce ile yola çıktım. Ama süreçte ben buna daha neler ekleyebilirim, nasıl yapabilirim, sadece onu orada tek bir figür olarak yapsak benim için bir ifade etmezdi. Ben sanatın insanı düşündürmesi gerektiğine inanıyorum. Ona katacağım öznel bakış açımla beraber biçimsel olarak boya, desen vs. onu işleyişim ve içerik olarak dediğimiz konu anlamında insanlara bir şeyler hissettirmeli, onları düşündürmeli noktasında hareket ettim ve bizim Türkiye’den 3 sporcuyu ve arka planda da İsveçli sporcuyu kompozisyona dahil ederek aslında uluslararası bir organizasyon olmasına, Olimpiyatın kardeşlik, barış ve dostluğun sergilendiği bir ortam olmasına gönderme yaptım. Beni etkileyen bu oldu. Belki başka bir sporcuyu kullanır mıydık, bu tarz bir etki olsaydı tabi ki olabilirdi. Benim için önemli olan insanların sporun güzel yönünü fark etmeleridir. Bu anlamda Yusuf Dikeç’in hareketi, havalı duruşu ve gündem olması benim için amacıma yönelik için bir araç haline geldi.”
TABLOYU ORTAYA ÇIKARIRKEN SİZİ ETKİLEYEN AN YA DA DENEYİM NE OLDU?
“Sporcu başarılı mı? Evet başarılı, gümüş madalya aldı. O bir etken tabi. Ama esas etken, o hareketinin sürekli bütün sporcular tarafından kayıtsız, şartsız, ön yargısız bir şekilde dünyada ikon haline gelmiş olması ve sporcularında aslında bunu egosuz bir şekilde kullanması. İsveçli sporcu, Armand Duplantis kendi rekorlarını alt üst ediyor ama o bile gümüş madalya almış birisinin hareketini hoşuna gitmesinden dolayı Olimpiyatlar gibi bir mecrada sergiliyor. Bunun yanında onlarca sporcu olimpiyatlar haricinde günümüzde yapılan spor karşılaşmalarında mesela; gol attıktan sonra tribüne gidip o hareketi yapıyor. Tüm sanat ve spor camiasında ünlü kişilerin, sosyal medya platformlarını kullananlar dahil pek çok kişi bir ikon haline haline gelen sporcunun hareketini yaptığını görmek etkili oldu ve bunu bende vurgulamak istedim. Ama benim burada vurgulamak istediğim şeylerden bir tanesi de kadın sporcumuz Şevval İlayda Tarhan’ın da bu takımda olmasıydı ve onun göz ardı edilmesini istemedim ve onu da kompozisyonuma dahil ettim. O kadar erkeğin arasında bir kadın sporcuyu da koymak gerekirdi. Bu anlamda da önemliydi kendi adıma.
ESERİNİZİ ORTAYA ÇIKARIRKEN ÖZELLİKLE DİKKAT ETTİĞİNİZ BİR DETAY OLDU MU?
Sanatta eser ortaya koyarken sanatçıların dikkat ettiği şeylerden iki tanesi içerik ve biçimdir. İçerik dediğimiz konu, biçim dediğimiz ise resmin boya ve desen ile halledilmesidir. Resmin kompozisyonunu kurgularken içeriğe bakıyorum, nasıl yapayım, nasıl edeyim ön planda hangisi olsun arka planda hangisi olsun, vurgu noktası ne olsun diye. Bir insan kıyafet seçerken ayakkabı saati vs. nasıl birbirine yakıştırmak için kaygı taşıyorsa sanatçıda da eser üretirken benzer kaygılar oluyor. Dolayısıyla da ben de eserimi üretirken, bakan kişi direkt Yusuf Dikeç’i görüyor. Gerek büyüklüğü olarak gerek duruş şekli olarak ve gerek günümüzde artık popüler kültürün bir ürünü haline gelmiş bir figür olması sebebiyle direkt gözler bir film afişi ve başrol oyuncusu gibi onu algılıyor. Dolayısıyla onu vurgulamak istedim. Diğer 3 sporcu da yardımcı unsurlar olarak yer aldılar. Tabi esas da vurgu, duruş ve kolun hareketi. Bu resmi daha kalabalık bir kompozisyon da yapmak isterdim ama süreç kısa olduğu için olmadı. Bu tablomuz çalıştay süresinde ortaya çıktı. Zaman olsaydı diğer sporcularımızı da eklemek isterdim. Daha yoğun bir kompozisyon çalışabilirdim. Belki sonra yaparım.
BU KADAR İLGİYİ BEKLİYOR MUYDUNUZ?
Basına düşerek ilgi olacağını bekliyordum. ‘Aa! iyi konu seçmişsin, nerden geldi aklına’ diyenler oldu. Zaten sanatçı gündemi takip etmeli, toplumdan besleniyorsunuz sonuçta. Açık söylemek gerekirse sergi içerisinde güncel olmasından dolayı, etkili olacağını tahmin ediyordum. Çünkü, spor deyince insanların ilgisini çekiyor, özelde futbol deyince akan sular duruyor. Hele ki Trabzon’da da Trabzonspor deyince insan deli oluyor. Spor olmasından ötürü ve güncel olmasından da dolayı etki yaratacağını bekliyordum. Daha öncede bir çalıştayda Trabzonsporlu futbolcuyu yapmıştım. O da aynı şekilde basın da geniş yer bulmuştu. Yabancı değil yani bana bu durum. Trabzonspor’un 8. Şampiyonluk sezonunda yaptığım afiş tasarımları da olay olmuştu.
ESERİNİZE GÖSTERİLEN İLGİ VE ALAKA SİZDE NASIL BİR İZLENİM BIRAKTI?
Takdir edilmek, eserlerinizin beğeniliyor olması tabi ki de insanın hoşuna gider. Ama bu hoşuna gitme işi bizde, sanatçı ya da sanatçı adaylarında rehavete sebep olursa bu tehlikeli bir şey olur. Ben o anlamda şöyle düşünüyorum, sanatçının ortaya koyduğu eserde vermek istediği mesaj, zaten izleyici tarafından birebir anlaşılıyorsa bence o sanatçıda bir sorun var demektir. Bence biraz kafa yormalı insan, onu anlamak için mücadele etmeli. ‘Baktım, anladım, tamam’ durumu olmamalı. Biz burada bu resmi yaptık. ‘Aa Yusuf Dikeç, tamam’ Sosyal medyadan biri yazdı mesela, ‘arkadaki sarı sporcu ne alaka, Türk sporcular var, sarı sporcu ne?’ diye. Benim derdim bunu anlamlandırması üzerine kafa yorması. Evet, onu oraya koydum, çünkü, olimpiyatlar dostluk, barış, kardeşlik demek. Çok daha başarılı bir sporcunun bile kayıtsız, egosuz bir şekilde o hareketi sergiliyor olması hem Türk sporu adına hem Türk sporcusu adına hem de Türkiye’nin tanıtımı adına müthiş bir malzeme. Fransa bile bu kadar reklam yapamadı. Olimpiyatların orada yapılmasına rağmen Yusuf Dikeç’in Türkiye tanıtımına sağladığı katkı kadar katkı sağlayamadı. Dolayısıyla da ben o sebeple onu yaptım. Benim düşünce yapım bu, ama bakan kişi ‘a Yusuf Dikeç, popüler kişi, günümüzde en fazla konuşulan kişi’ bununda resmini yaptı, diye düşünebilirler. Ama orada Şevval İlayda neden var? Duplantis bir yabancı sporcu olarak neden var? Ersu Şaşma niye var? Benim derdim onlar aslında. Resim yapmak için Yusuf Dikeç bir araçtı aslında. Benim düşünce yapım bu, ama insanların algıladığı tabiki farklı olabilir, olacaktır da.
SON OLARAK NELER EKLEMEK İSTERSİNİZ?
“Bu sene 11.si düzenlenen Uluslararası Resim çalıştayı ile beraber kültür sanat faaliyetlerine çok ciddi yatırımlar yapan Akçaabat Belediyesine ve Sayın Başkan Osman Nuri Ekim beye ve Akçaabat Belediyesi Kültür Müdürü Turhan Bektaşoğluna çok teşekkür ediyorum. Ayrıca dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çalıştaya katılan sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bu sanatçıların buraya gelmesinde büyük emekleri olan küratörümüz Ekrem Kutlu hocamızı da anmak istiyorum. Gerçekten çok özveri ile çalıştı. Bize hiçbir şeyin eksikliğini hissettirmedi. Son derece özverili çalışarak bizlere yardımcı olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Trabzon Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ve Fatih Eğitim Fakültesinden katılım gösteren hocalarımızdan dekanımız Sayın Raif Kalyoncu’ya, yardımcısı Ahmet Türe hocamıza ve Eğitim fakültesinden Seda Liman hocamıza ve diğer yerli sanatçılarımıza da çok teşekkür ediyorum. Umarım bu yaptığımız eserler de ileri de sayın başkanımızın da ciddi çalışmalarıyla ile bir sanat müzesi kurulmasına vesile olur ve koleksiyon eserleri daimi olarak orada sergilenir. Akçaabat’ta bu anlamda bu müze ile Türkiye’ye örnek olur.”
Akçaabat Belediyesi tarafından bu yıl 11.’si düzenlenen Uluslararası Resim Çalıştayında yapılan eserlerin yer aldığı sergi, 16 Ağustos Cuma günü mesai saati bitimine kadar Belediye Sanat Galerisinde ziyaret edilebilecek