Akçaabat’ta Kaymakamlık tarafından alınan karar doğrultusunda, yaylalarda başlatılan yıkım işlemleri devam ediyor. Söz konusu uygulamanın ilerleyen günlerde de süreceği öğrenildi. Yıkılacak olan yayla evlerinde yaşayan vatandaşlara tebligatlar gönderildi ve belirli bir süre tanındı.
Yıkım kararına Akpınar Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Osman Bıyıklı tepki gösterdi. Bıyıklı, yıkım işlemlerini eleştirerek, “Sen yaylaya asfalt yol yapacaksın, elektrik getireceksin, cami yapacaksın, sonra da yapılan evleri yıkacaksın. Peki, bu hizmetlerden kim yararlanacak?” diyerek, süreci sorguladı.
Bıyıklı, yaylalarda yapılan evlerin doğal dokuya zarar verdiği iddialarını da gündeme getirerek, “Yaylalarda abartılı yapılan betonarme binalar doğal dokuyu bozuyor. Ama bu ülkede sadece yaylalarda yapılan yapılar mı doğayı bozdu? Hasankeyf’i, Akkuyu’yu, Sinop’u, Amasra’yı, Kaz Dağları’nı, Loç Vadisi’ni, Dipsiz Göl’ü kim bozdu, bozulmasına kim izin verdi? Çok uzağa gitmemize gerek yok. Sürmene’de Çamburnu’nu, Trabzon’da Boztepe’yi, Çaykara’da Uzungöl’ü, Tonya’da Erikbeli’ni, kim bozdu? Yaylalarımızın çimenlerini “Yeşil Yol” adıyla kim parçaladı? Derelerimize HES’leri kim soktu? Bir deniz şehri olan Trabzon’u sahil yolu yaparak Karadeniz’den kim kopardı? Sahi kim yaptı bunları?” diyerek, çevre katliamına dikkat çekti.
“RAHATSIZ ETMEYELİM” ÇAĞRISI
Bıyıklı, yaylaların tarihsel olarak köylülerin yaşam alanı olduğunu vurgulayarak, “Rahat bırakalım yaylacılarımızı. Bir lokma ekmeğini, bir yudum ayranını, bir parça çökeleğini paylaşmaya hazır olan bu insanlarımızın ahını almayalım. Kadimden beri kullandığı bu topraklarda, evine bir yan odası daha katabilmek için, ellerinin çatlakları ile, yağ satıp çimento alan fakir fukaranın, huzurunu bozmayalım, uykularını kaçırmayalım.” diyerek bu uygulamanın gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.
Bıyıklı, kırsalda yıllarca emeğiyle geçinen ve sadece yaz aylarında yaylalarda kalan köylülerin, evlerini onarmak için büyük çaba harcadığını ifade etti. “Yılda iki üç hafta kalabilmek için dört bin km yoldan hasretle çocuk yıllarının geçtiği yaylara koştu. Ama maalesef devletin yayladaki evlerine yapı kayıt belgesi almalarına rağmen çatısı veya kenar tahtalarının onarılmasına bile müsaade alamadı.” diyerek, bu durumu eleştirdi.
Son olarak, Bıyıklı, “Ya buna bir çözüm, ya da bize bir çare” diyerek sözlerini noktaladı.
Yıkım işlemlerinin ne zaman sonlanacağı ve bu konuda atılacak adımlar ise merakla bekleniyor.
