Fiskobirliğin artık canlandırılması, fındık ve üreticilerin derdine derman olması ve hatta yüksek katma değerli uç ürünlere yatırım yapmasının desteklenmesi gerektiğini belirten Hikmet yılmaz, şunları söyledi:
“Kutlu Parti olarak biliriz ki; ülkemizin önemli maddi değerlerinden olan Fındık, Türkiye'nin en değerli ihraç ürünlerindendir. Başka alternatifi olmadığı gibi rakibi de yoktur. Türk fındığı sırf ülkemiz için değil, dünya piyasası için çok önemli tarımsal bir üründür. Dünya Pazarının yüzde 80'ine bizim fındığımız hitap ediyor. Ülkemiz halen natürel fındık ihracatıyla oyalanıyor. Bizim fındığımızı kullanan Avrupalı dünyanın çikolatasını üretip fındığın kaymağını yiyor. Fındık üreticisi yıllardır mağdurları oynuyor. Böyle yaman çelişki olur mu?
İnsanımız ve Anadolu için eşsiz bir değer olan fındık, yaratanın cömertliğinin diğer bir delilidir. Cebimizden türkümüze her şeyimize girmiştir. Buna karşın biz hala fındıktan yeterinde yararlanamıyoruz. Üretici mağdur ve şikâyetçi, sağlıklı bir piyasası, borsası oluşturulamamıştır. Genellikle işlenmeden satıldığı için yeterli katma değer elde edilemiyor. Fındık sahipsiz bırakılıyor. Siyasete, söz dalaşına kurban ediliyor; her şeyle öyle karıştırılıyor ki, fındığın kendisi adeta unutuluyor. Fındık bizim ürünümüz, bizim nimetimiz ve değerimizdir …
2024 yılında fındık toplama zamanı yaklaştıkça en önemli konu fındığın zamanında ve usulünce toplanması ve üretici için uygun fiyattan satılabilmesidir. Bu yılki tespitlere göre fındığın üreticiye kilogram maliyeti yaklaşık 120 lira olarak hesaplanmaktadır. Bu durumda üreticiyi memnun edecek ve üretimi teşvik edecek kabuklu fındık satış fiyatının 150-160 TL/kg olması beklenmektedir. Bu arada izlenen politikanın üreticiyi destekler seviyede olması üreticinin hakkıdır. Eğer TMO stoklarında eski yıl fındığı var ise bu ara asla satışa sunulmamalıdır. Bu yılki üretim rekoltesi henüz tespit edilmemiş ise de toplam üretim miktarının 700 bin ton civarında olması tahmin edilmektedir. İlgili devlet kurumları, Fiskobirlik ve Ticaret Borsalarının fiyat düşürücü hatalara düşmemesi beklenir. Türk fındığının üstünlüğü, dünya piyasalarına hakimiyeti gibi konular da dikkate alınarak, fındık alım fiyatının 4,5 dolar, dış satım fiyatının da 7,5 dolar altına düşmemesi ülke yararınadır. Yoksa üreticimizi fındık tüccarları ve dünya tüketicilerine sömürtmüş oluruz.
FINDIĞIN GELECEĞİ İÇİN KUTLU ÖNERİLER
Birincisi; fındık fiyat istikrarının sürekli korunması için özellikle kabuklu/ işlenmemiş fındık ihracından belli bir fon miktarı kesilerek bir fiyat istikrar hesabında tutulması ve arz fazlasının alımında kullanılmasını esas alan bir politika benimsenmelidir. Böylece arz fazlası piyasada bırakılmayacaktır. Bu fazlalığa ülkece sahip çıkılıp doğabilecek fiyat çöküşü önlenecektir. Bir yandan üreticinin gelir düzeyi, öbür yandan da ülkemiz döviz gelirlerinin olumsuz etkilenmesi önlenmiş olacaktır. Bu sağlandığında fındık fiyatının tamamen piyasada oluşması mümkün olabilecektir.
İkincisi; fındık gibi ürünümüz varken yüksek katma değerli ürünlerin halen yeterince yapılmaması garip bir talihsizliktir. Ülkeyi yönetenlerin fındıktan yüksek katma değerli ürünler üretebilecek yerli ve yabancı yatırımları teşvik etmesi yadsınamaz bir sorumluluktur. Fındığın örgütlü sahibi on yılların Fiskobirliğin artık canlandırılması, fındık ve üreticilerin derdine derman olması ve hatta yüksek katma değerli uç ürünlere yatırım yapması desteklenmelidir. Bu yapılmadığı gibi Fiskobirlik yaklaşık yirmi yıldır siyaset tarafından bloke edilmiş ve üreticiler kıstırılmış durumdadır. Halen bir partinin vekili aracılığı ile iktidar tarafından kontrol edilen Fiskobirlik gerçek sahiplerine iade edilmelidir.”
HABER MERKEZİ
